Bütün prensleri gelip kızının ıslık çalmasını engellemeleri için davet etti. | TED | وقام بدعوة كل الامراء الى قصره بهدف هزم ابنته في التصفير |
Babam öyle mutlu olur ki... banyoya giderken ıslık çalar. | Open Subtitles | والدى سعيد جدا لدرجة أنه يصفر عندما يذهب الى المرحاض |
Bir zamanlar çok güzel ıslık çalan bir prenses vardı. | TED | كان هنالك في قديم الزمان أميرة جميلة تصفر في كل الاوقات |
Beyaz bir kadına ıslık çalmak suçundan direk hapse git. | Open Subtitles | بسبب الصفير في وجه إمرأة بيضاء ستذهب مباشرة إلى السجن |
"Kim kızımın ıslık çalmasına engel olursa... ...krallığımın yarısına sahip olacak ve kızımla evlenecektir." | TED | وقال من يهزم ابنتي بالتصفير سوف يحصل على نصف مملكتي وسوف يتزوجها |
Bu Hollandalı, kıvırcık saçlı tombul adam -- neden ıslık çalıyor? Aslında, yaklaşık dört yaşımdan beri ıslık çalıyorum. | TED | ما هذا السمين , شاب ذو شعر مجعد من هولندا لماذا يصفر ؟ حسنا , في الحقيقه أنا أصفر منذ أن كان عمري أربع سنوات |
Gece yarısı çamaşırını yıkar, yıkarken bir de ıslık çalar. | Open Subtitles | هل تعرف أنها تغسل صحونها في منتصف الليل ؟ . و تطلق صافرة في نفس الوقت |
Bir kutlama için ormanda ıslık çalıp dolaşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رايك في احتفال هل نمارس التصفير في حوضنا ؟ |
Google'a girmiş, ve dünya ıslık çalma şampiyonasını bulmuş tabi ki Amerikada. | TED | بحثت في قوقل و وجدت مسابقه التصفير العالميه في أميركا طبعا . |
Havamız bittiğinde ve ıslık çalamadığımızda ya da öldüğümüzde buna pişman olabilirim fakat aman be ne olacak. | Open Subtitles | ولا يمكننا التصفير أو التنفس ، لكن ما المانع |
Babam öyle mutlu olur ki... banyoya giderken ıslık çalar. | Open Subtitles | والدى سعيد جدا لدرجة أنه يصفر عندما يذهب الى المرحاض |
Ayine dans ederek geliyor Merdivende ıslık çalıyor | Open Subtitles | إنها ترقص في طريقها إلى القداس و تصفر على السلم |
Sana pazar günü ıslık çalmayı öğreteceğim! | Open Subtitles | سوف أعلمك كيف تصفر فى يوم السبت المقدس.. |
Sonuç olarak Louisburg, Kuzey Carolina'ya gittim. Amerika'nın güneydoğusu, ve ıslık dünyasına adım attım. | TED | فذهبت إلى لويس بيرغ , شمال كارولينا جنوب شرق الولايات المتحدة ودخلت عالم الصفير. |
Ama genç bir erkeğe baktığım an sokakta ıslık çalıyorlar. | Open Subtitles | ..ولكن ما إن يسترق نظرة إلى شاب يبدأ الناس بالتصفير في الشارع والسباب |
Asansörde ıslık çalmışsam, ne olmuş? | Open Subtitles | إذن ماذا؟ إنني أحب أن أصفر في بعض الأحيان |
Uzakta bir lokomotifin çıkardığı ıslık sesi kulaklarımda o denli güçlü çınlıyordu ki acısı dayanılır gibi değildi. | Open Subtitles | صافرة قطار يسافر بعيدا كانت تهتز قويا في اذني هذا الألم كان لا يطاق |
(Islık) (Gülüşmeler) Bu benim girmek istediğim bir iddia değil, bu yüzden bu olasılığı yüzde 99'a çekelim. | TED | (تصفير) (ضحك) أعني هذه ليس حتى مغامرة حتى نخوضها، حسنًا لنرفع تلك النسبة إلى 99 بالمئة. |
Bu ağızla ıslık çalınamaz. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع نفخ الصافرة بالفمّ مثل ذلك. هو تقريبا كما لو أنّ لحمه عرّى أو أكل. |
Boğaların birinin geldiğini görürsen ıslık çal. | Open Subtitles | اذا رأيت أحد من الحراس قادم، ابدأ بالصفير. |
Sen dışarıda kal ve etrafa bak. Bir şey görürsen veya duyarsan, ıslık çal. | Open Subtitles | ابق أنت هنا وراقب اذا رأيت أو سمعت أى شيىء, صفر |
- Islık çalabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكن أن أصفّر ؟ |
Üç ıslıktan bir ıslık uzaktayım, millet! | Open Subtitles | أنا على مبعدة تصفيرة واحدة من التصفيرة الثالثة |
Niçin ıslık çalıp bana limon attıklarını açıklayabilir misin? | Open Subtitles | أيُمكنك أن تشرح لي لماذا صفروا ورموني بالليمون؟ |
Oğullarıma ıslık çalmanı istiyorum. Onlara güzel melodiler ya da folk şarkıları öğret. | Open Subtitles | أريدك أن تصفري لأبنائي علميهم بعض الإيقاعات الريفية الجميلة |