Şimdi, kendini iyice şaşırmış bey, içkini de ısmarladın. | Open Subtitles | الآن، فَقدَ عطلة نهاية إسبوعَ صغرى , طَلبتَ شرابَكَ. |
Şimdi, kendini iyice şaşırmış bey, içkini de ısmarladın. | Open Subtitles | الآن، فَقدَ عطلة نهاية إسبوعَ صغرى , طَلبتَ شرابَكَ. |
Bunları niye ısmarladın? | Open Subtitles | لماذا طَلبتَ هذه الأشياء؟ |
Bunu benim için mi ısmarladın? | Open Subtitles | وهل طلبتها خصيصا ً من أجلي؟ |
- Bunları bir katalogtan mı ısmarladın? | Open Subtitles | هل طلبتها ببساطة هكذا ؟ |
Düşün bir. Beni buraya davet ettin, yemek ısmarladın ve kıyafet gönderdin. | Open Subtitles | فَـكِّر بالأمر، أنت دعَـوتَـنِي هنا و إشتريت لي طعام و أحضرت لي ملابس |
Bunları niye ısmarladın? | Open Subtitles | لماذا طَلبتَ هذه الأشياء؟ |
Aynaları ısmarladın mı? | Open Subtitles | هَلْ طَلبتَ المرايا؟ |
- Tracy, sen mi pizza ısmarladın? - Buzz ısmarladı. | Open Subtitles | - تريسي، هَلْ طَلبتَ البيتزا؟ |
Az önce dört dolarlık kahve ısmarladın. | Open Subtitles | طَلبتَ a 4$ كأس القهوةِ. |
Bana pahalı bir yemek ısmarladın diye razı olmadım. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَمارس الجنس لأنك إشتريت لي عشاء فاخر. |
Bana kahve ısmarladın ve sohbet ettik. | Open Subtitles | إشتريت لي كأس من القهوة وتكلّمنا |