Hala telefon, akü, tabanca ve çinkoyla yapılan daha birçok şeyle.. dolu bir dünyada yaşadığım için Şükürler olsun. | Open Subtitles | الحمد لله أني لا أزال أعيش في عالم به هواتف، بطاريات سيارات، مسدسات، وعدة أشياء أخرى، مصنوعة من الزنك. |
Şükürler olsun. Artık diğer modüle geçebiliriz ve senin var olduğunu bile unutabilirim. | Open Subtitles | الحمد لله, الآن يمكنني الانتقلا للمرحلة الثانية وأنسيى أنك قد كنتَ موجوداً قط |
Şükürler olsun ki, yeni bir makinemiz var, manyetoensefalografi (MEG), bunu yapmamızı sağlıyor. | TED | حمداً لله, لدينا ماكنة حديثة, تعرف بإسم الدماغ المغناطيسي, والتي تمكننا من القيام بذلك |
Şükürler olsun, bir kızım evime yakın oturuyor. | Open Subtitles | حمدًا لله أن واحدة من فتياتي بقيت بالقرب من المنزل |
Sağolun. Tanrıya Şükürler olsun SDK'yı aradı. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً الحمدلله أن تلك المرأة اتصلت بنا |
Tanrıya Şükürler olsun ki evdesin. Bütün gün seni arayıp durdum. | Open Subtitles | حمدا لله أنك في البيت كنت أحاول الاتصال بكِ طول اليوم |
Şükürler olsun, Hemşire! | Open Subtitles | ♪المجد، مجد، الشكر لله♪ الشكر لله، راهبة |
Şükürler olsun ki, mevcut akış, başka bir deyişle, emisyonların atmosferden okyanusa ve aynı şekilde tam tersi yöne olan akışı aşağı yukarı dengelenmiş durumda. | TED | الحمد لله,المد ,از بعبارة اخرى, تدفق الانبعاثات من المحيط الى الغلاف الجوي وبالعكس اقل في الميزان |
Şükürler olsun ki kadınlar bunu yapmadılar. Şükürler olsun ki biz, | TED | والحمد لله أن هؤلاء النساء لم يفعلن ذلك. الحمد لله أننا نعيش في عالم |
"Şükürler olsun, onları bulamamışlar! Nerede olabilirler!" | Open Subtitles | الحمد لله, لم يجدوهم أين يمكن أن يكونوا؟ |
- Şükürler olsun buradasınız. - Yardımınıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ـ الحمد لله أنتم هنا ـ نحتاج إلى مساعدتكم |
Tatlım, Şükürler olsun ki döndün. Endişenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | حبيبي , حمداً لله أنك عدت , فقد بدأت أقلق |
Yani, "Şükürler olsun" değil, "Tanrı'ya şükür" demek istedim. | Open Subtitles | لا أعنى حمداً لله على هذا بل فقط حمداً للّه |
Üç gündür aralıksız yürüyorum. Beni bulduğunuz için Tanrı'ya Şükürler olsun. | Open Subtitles | كنت أسير منذ 3 أيام حمداً لله على وصولكما |
Şükürler olsun geleceği bilemiyoruz. | Open Subtitles | حمدًا لله أننا لا نستطيع التنبؤ بالمستقبل، لم نكن لنغادر الفراش أبدًا |
Tanrıya Şükürler olsun. Bombardımanı durdurmalısın. | Open Subtitles | الحمدلله نعم سيدي, عليك إلغاء عملية القصف |
- Philadelphia'da yaşamadığım için Şükürler olsun! - Birşey daha! | Open Subtitles | ـ حمدا لله أني لا اسكن في فيلاديلفيا ـ هناك أمر آخر |
Şükürler olsun, kardeşim. | Open Subtitles | ممارسة الجنس على مقاعد مزعجة، والصحوة الشكر لله, أخ |
Şükürler olsun. Mahkumlar sizi öldürdü sandık. | Open Subtitles | شكراً للرب اعتقدنا أنكم المساجين الهاربون |
Tanrıya Şükürler olsun. Tanrı korusun. | Open Subtitles | سبحان الله العلي العظيم سبحان الله العلي العظيم |
İlk olarak kime söylemem gerektiğini bile bilmiyorum. Tanrım sana e-posta için Şükürler olsun. | Open Subtitles | لا أعلم من أخبر أولاً الشكر للرب لوجود البريد الالكتروني |
Tek söyleyebileceğim şey şu: Bu yol ayrımları için Şükürler olsun. | TED | وكل ما أستطيع أن أقوله: شكراً لله على مفترقات الطرق هذه. |
Şükürler olsun Esha'yı telefonda seninle konuşurken duydum. Neden ondan uzak durmuyorsun? | Open Subtitles | شكرا لله , لقد سمعت عيشة وهي تحدثك عبر التليفون لماذا لا تمكثين بعيدا عنها؟ |
Tanrıya Şükürler olsun, sonunda doğru ev. Bu 4. deneyişim. | Open Subtitles | حمداً للرب أنه المكان الصحيح اقتحمت 4 منازل قبل منزلكم |
- Geldiğin için Tanrı'ya Şükürler olsun. - Hiçbir yere gitmeyecektim. | Open Subtitles | ـ الحمد الله إنّك رجعتِ ـ لم أكن أنوي الذهاب لأيّ مكان |
İstediği şeyin bedeli her ne olursa olsun, ona bunu ödeyebilme... imkanı tanıyan yüksek sosyal statüsüne Şükürler olsun ki, bu sayede... bu duruma düşmüş kadınların hiçbirini ıskalamamayı başarıyordu. | Open Subtitles | بفضل موقعه الاجتماعي ممتاز وحقيقة وقال انه يمكن أن تحمل لدفع أي ثمن، ليس واحد واحد نجا منه. |
- Tanrıya Şükürler olsun. - Bir o eksikti. | Open Subtitles | شكرا للرب , نحن لسنا مضطرين لسماع كل هذه الصور المقرفة |