Sana bakınca, böyle bir kadın için Tanrı'ya şükretmelisin. | Open Subtitles | يفترض ان تشكر الرب ان فتاة بهذة الروعة فكرت بك |
Aileni cennete çağırdığı için Tanrıya şükretmelisin. Ağlamamalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تشكر الرب لإستدعائه عائلتك الى الجنة |
Sen de şükretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكوني ممتنة لذلك لديكِ أَمَةٌ مؤدبة |
Pete ile evlenmediğin için şükretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكوني ممتنة لأنك لم تتورطي مع "بيت أكثر من ذلك |
şükretmelisin Lizzie. Seni beğendiyse, onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | انظري للجانب المشرق يا (ليزي) فإن أعجبتيه، يجب أن تكلميه |
şükretmelisin Lizzie. Seni beğendiyse, onunla konuşman gerek. | Open Subtitles | انظري للجانب المشرق يا (ليزي) فإن أعجبتيه، يجب أن تكلميه |
Bunun için şükretmelisin. | Open Subtitles | ولذلك عليكِ أن تكوني شاكره |
- Bunun için şükretmelisin. | Open Subtitles | -يجب ان تكوني شاكره لهذا |
Bunun için Tanrı'ya şükretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكون شاكراً لأنّ الله أعطاك واحداً |
En azından sana yemek verdiğim için bana şükretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكون ممتن لأني أقوم بإطعامك. |
Olmadıkları için şükretmelisin. Şu çizgilere bak. Hayatında bir sürü kadın görüyorum. | Open Subtitles | -من الأفضل أن تشكر اللّه أنهن لسن كذلك أرى الكثير من النساء في حياتك |
Bir işin olduğu için Tanrı'ya şükretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تشكر الله فأنتَ لديك وظيفة |
Yine de sonuca şükretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكوني ممتنة لهذا الحضور |
Beni nereye götürüyorsunuz? Hayatta olduğun için şükretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكوني ممتنة لبقائك حية |
Peyton hala yanında olduğu için şükretmelisin. | Open Subtitles | عليك انت تكون شاكراً لانها لاتزال لديك هنا |
şükretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكون ممتن ممتن ؟ |