Tıpkı şüphelendiğim gibi, adamımız geçmişte bir çok suça karışan, Mendosa adlı bir İspanyoldu. | Open Subtitles | كما توقعت ,فان رجلنا كان متورطا فى جريمة تافهة فى الماضى باسم اسبانى مندوزا. |
Tam şüphelendiğim gibi. Siz ikiniz de sorunlusunuz. | Open Subtitles | كما توقعت تماماً أنتم الاثنان لديكم عيوب |
Ölüm sebebi ise şüphelendiğim gibi şiddetli bir darbe almış olması. | Open Subtitles | سبب الوفاة، كما توقعت صدمة نتيجة ضربة حادة. |
şüphelendiğim gibi. Bir "kundus" | Open Subtitles | كما شككت انه كندس |
bayılmasına sebep olmuş olabilir, fakat şüphelendiğim gibi, öldüren bu değil boynunun yanında bir iğne izine rastladım şırıngayla enjeksiyon yapılmış zehirlenmişmi? | Open Subtitles | لقد تسببت بفقدانها وعيها ولكن كما ظننتُ ، ليست ما قتلها لقد وجدتُ علامة إبرة على جانب رقبتها لقد حقنت بحقنة -هل سممتَ؟ |
Hım, evet şüphelendiğim gibi, biraz fazla ileri gitti. | Open Subtitles | أجل, كما توقعت لقد تقدمنا قليلاً. |
şüphelendiğim gibi, olayın sebebi, insan elinden çıkma. | Open Subtitles | كما توقعت لقد كان هذا من صنع أنسان |
şüphelendiğim gibi, depresyondan muzdarip. | Open Subtitles | كما توقعت ، انه يعاني من كئابة حادة |
Tam şüphelendiğim gibi... bir elektrikli tencere. | Open Subtitles | بالضبط كما توقعت , إبريق فخار |
Aynen şüphelendiğim gibi. | Open Subtitles | -تماماً كما توقعت |
Tam da şüphelendiğim gibi. | Open Subtitles | كما توقعت |
Margaret Bray'ten yardım etmesini istediğimde şüphelendiğim gibi hırsızımız hem alanında bir uzman hem de geçmişten ders çıkarıyor. | Open Subtitles | كما شككت عندما طلبت من مارغرِت برَي) المساعدة) لصنا هو كل من محترفٌ في مجاله وطالبٌ سابقاً |
- Tıpkı şüphelendiğim gibi. | Open Subtitles | كما شككت بالضبط. ما الأمر؟ |
Tam şüphelendiğim gibi. | Open Subtitles | أجل. كما ظننتُ. |