Birincisi, saldırganın Gregory Allen olabileceğinden şüpheleniyordu. | Open Subtitles | أثبت لي بإنه كان يشك في ملف جوريجي ألان بأنه المعتدي |
Sizden ve diğerlerinden bir süredir şüpheleniyordu. | Open Subtitles | كان يشك فيك والاخرين لمد من الوقت |
Ayrıca tamamen donmuş bir güvercini... iade ederek ödediği parayı... geri alabileceğinden şüpheleniyordu. | Open Subtitles | جوب كان مشغول و كان يشك انه ... ان يعيد حمامه مجمده بالكامل الى متجر الحيوانات الاليفه ... و يسترجع امواله بالكامل و شعر انه يجب ان |
Vurucu Takım'ın Ermeni bir para trenini soyduğundan şüpheleniyordu. | Open Subtitles | يشتبه بأن فريق المداهمة سرق قطار الأموال الأرميني |
Langley, Hendricks'in yanında bir köstebekten şüpheleniyordu. | Open Subtitles | كان المقرّ الرّئيسى يشتبه بوجود دخيل فى قسم هندريكس)، أتيت إلى هنا لأكتشف من هو) |
Donanmadaki yozlaşmış birilerinden küçük silahlar aldıklarından şüpheleniyordu. | Open Subtitles | لقد إشتبه, بإنهم يشترون أسلحة خفيفة من مصدر فاسد في البحرية |
Bir dakika önce Cassandra'dan şüpheleniyordu sonra Tupelov için ona yardıma gitti. | Open Subtitles | {\pos(192,170)}،(في لحظة يشك في (كساندرا والآخرى يُساعدها للوصول لـ(توبلوف) |
Kaçırılan Han Chae-jin'in babası olan sürücülerden biri, Jung'un kendi çocuğunu kaçıran kişi olduğundan şüpheleniyordu. | Open Subtitles | أحدالسائقينهو والد الطفل المخطوف (شاي جين) و الذي يشك أن (جونغ) هو من قتل ولده |
Michael karısından şüpheleniyordu. | Open Subtitles | مايكل " كان يشك بزوجته " |
Bilmiyorum ama cinayet davası ile bir ilgisi var, Jack bundan şüpheleniyordu. | Open Subtitles | لا أعرف، ولكن أظنّ لها علاقة مع قضيّة القتل التي يشتبه بها (جاك) |
Hükümet asilerin saklandığından şüpheleniyordu. | Open Subtitles | النظام إشتبه أنهم يأوون المتمردين |