"şaşırdık" - ترجمة من تركي إلى عربي

• متفاجئين
• تفاجأنا
• فوجئنا
• تفاجئنا
• صادم
• متفاجؤون
• مندهشون

Senin bu anlaşmanın bir parçası olduğunu duyduğumuzda ortaklarımla beraber bayağı şaşırdık.
يجب أن أخبركَ، أنني وشركائي كنا متفاجئين لسماع أنكَ ستصبح جزء من هذه الصفقة

Karar için mahkemeye bu kadar çabuk çağrılınca çok şaşırdık.
لذلك كنا متفاجئين عندما تمت منادتنا سريعا للداخل

Gittiğimiz yerlerin birçoğunda iyi karşılanınca şaşırdık.
تفاجأنا بالترحيب في أماكن عديدة ذهبنا إليها

Bu simülasyonlarla elde edebildiklerimize biz bile şaşırdık.
نحن أنفسنا فوجئنا فعلا بنتيجة المحاكاة هذه.

Dürüst olmak gerekirse, oğlunun sana bizimle kalmak için yalvarmasına biraz şaşırdık.
لنكون صريحين ، لقد تفاجئنا قليلا بإن ابنك قام باستجداءك للبقاء معنا

Söylediğim gibi biz de buna çok şaşırdık.
كما قلتُ، هذا أمر صادم.

Ben ve Bay Çene bayağı şaşırdık ama...
حسناً .. أنا و ذو الذقن البارز كنا متفاجؤون

Sana teklif ettiğimiz harika anlaşmayı reddetmene çok şaşırdık o kadar.
بل فقط مندهشون لرفضك العرض السخي الذي قدمناه لكِ

Amerikan olduğunu biliyorduk... ama oldukça şaşırdık çünkü... ailenin tüm üyeleri de Amerikan olmuş."
"لكننا كنا متفاجئين لأن نجد... "أن كل أفراد العائلة أمريكيون مائة بالمائة"

Cihazı satın aldığın adama Paulson yerine, senin resmini gösterince biz de senin gibi şaşırdık.
لقد كنا متفاجئين مثلك الآن، عندما أشار إليك الرجل الذي إشترته من عنده في الصورة، بدلاً من (بولسون).

Müdüre Gottlieb'in daha anlayışlı davranmadığına çok şaşırdık.
كنا متفاجئين (أن المديرة (جوتليب لم تكُن متعاونة

Biz şaşırdık.
حسناً، نحن كنا متفاجئين.

Sizi kanepede yakalayınca nasıl şaşırdık bilemezsiniz.
تخيلا كم تفاجأنا عندما عثرنا عليكما على الأريكة

Açıkçası biz de onun MIT'de profesör olduğunu öğrendiğimizde şaşırdık.
للأمانة، تفاجأنا مِن معرفة أنّه كان أستاذاً سابقاً في معهد ''ماساتشوستس'' للتقانة.

Sonra öğrenince çok şaşırdık ki, bizim gezegenimize benzeyen başka gezegenler de varmış.
...لقد تفاجأنا عندما علمنا أن هناك عالَم أخر به أناسٌ مثلنا

Açıkçası, burada ölmemesine şaşırdık bu geceki tüm o travmayla.
و بصراحة فوجئنا كيف أن ذلك لم يقتله وخاصة بعد كلّ الصدمات التي تعرض لها هذه الليلة

Sonra her yeni doğaçlama önlem krizin sonunu getirmediğinde şaşırdık ve tabiki bu da Avrupadaki toplu başarısızlığımız için bir şamar oğlanı bulmanın yolunu açtı. Elbetteki bu şamar oğlanı Yunanistan'dı.
و بعد ذلك فوجئنا أن كل تدبير إقترحناه لم يقدم لنا حلاً لهذه الأزمة و بطبيعة الحال هذا ما جعل من السهل البحث عن كبش فداء لفشلنا الأوروبي الجماعي و بطبيعة الحال كان هذا دور اليونان

Ben size bu sahneleri anlatırken şu anda beyinlerinizde oluşan bu kalıbın, birkaç ay önce filmi tarayıcıda izlerkenki kalıplarla aynı olduğunu gördüğümüzde de oldukça şaşırdık.
وقد فوجئنا حقا برؤية أن النمط الذي هو في أدمغتكم الآن بينما أقوم بوصف المشهد لكم شبيه جداً لنمط دماغي بينما كنت في أشاهد هذا الفيلم قبل بضعة أشهر داخل الماسح.

Boşanma belgelerini görünce, gerçekten şaşırdık, bu yüzden babamızı görmeye gittik.
بعد أن رأينا أوراق الطلاق تفاجئنا لذا ذهبنا لرؤية أبي

- Beğenmemekten ziyade, biraz şaşırdık.
-فقط تفاجئنا بغض النظر عن الاعجاب.

McVee. Çok şaşırdık, değil mi?
"ماكفى " أمر صادم للغاية .

Çok şaşırdık!
أمر صادم

Sandy'nin yerine senin geçmene hepimiz şaşırdık açıkcası.
-حقا؟ أعتقد أننا جميعًا متفاجؤون لمعرفة أنكِ حصلت على منصب (ساندي)

Lord Robert saraya geldiğinize çok şaşırdık.
اللورد (روبرت) نحن مندهشون برؤية وجهك في القاعة