Fillerin bu arılar hakkında bir şey yapmamalarına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب أن الفيلة لا تفعل شيئاً حيال هذه الآفات |
Onları o vücudun dışına çıkardığın zaman intihar etmelerine şaşmamak lâzım. | Open Subtitles | ثم جردهم من كل هذا فلا عجب أن يكونوا إنتحاريون |
İşte burdalar. Bulamamış olmama şaşmamak gerek. | Open Subtitles | ها هُن، لا عجب في أنني لم أستطع إيجادّهن. |
En küçük eyalet olmanıza şaşmamak lazım. Küçük beyne, küçük eyalet. | Open Subtitles | لا عجب أنكم الولاية الأصغر عقل صغير وولاية صغيرة |
Randevu defterimizin yeniden dolmasına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عَجَب من ان كتاب تعييننا يَمْلأُ ثانيةً. |
Bu kadar kızgın olmasına şaşmamak gerek, adam asgari ücrete çalışıyor. | Open Subtitles | لا أتعجب لماذا هو غاضب، إنه يعمل على الحد الأذنى للأجور. |
Ben onun ne istediğini biliyorum niye bu kadar çocuğu olduğuna şaşmamak gerek. | Open Subtitles | أعلم ما كان يبغيه، لا عجب أن لديه أطفالا كثر. |
Petrol firmalarının bunu saklamalarına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب أن شركات النفط تريد إبقائها لأنفسهم |
Kim bilir ne zorluklar çekti. Bu kadar içine kapanık olmasına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | يا له من حمل ثقيل، لا عجب أنّه منطوٍ جدّاً |
Üç nafaka ödüyor olmana şaşmamak lazım. | Open Subtitles | المعطي العام لا عجب أنك تدفع النفقة لثلاث مطلّقات |
Gençlerimizin çoğunun İngiltere'yi bulamamasına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب أن أغلبية شبابنا لا يستطيعون إيجاد بريطانيا على خريطة |
Gezginler bu çölü Tanrı'nın Gazabı ve Ölüm Denizi diye adlandırmasına şaşmamak lazım. | Open Subtitles | لا عجب المسافرون اعتبر هذا المكان غضب من الله وبحر الموت. |
Annemin bu yeri 17 yaşında terk etmesine şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب ان أمي غادرت هذا المكان عندما كنت في ال 17 |
Birçok insanın hayatları boyunca içki içmesine şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب في أن العديد من الناس يقضون حياتهم في الشرب |
Sinemaya gidişlerinin böyle bir hiziple sona erişine şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب أن نزهتهم للسينما قد إنتهت بهذا الخلاف |
Sürekli yanlış adamlarla çıkmana şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب من ذلك أنت دائماً تواعدين الرجال الخاطئين. |
Eski okulundaki kızların ağzına sıçmış olmalarına şaşmamak. | Open Subtitles | لا عجب أن الفتيات بمدرستك القديمة قمن بالتنمر عليك. |
Zavallı, sefil bir şekilde öldüğüne hiç şaşmamak gerek. | Open Subtitles | ينحني أمام المدان لهم لا عجب أنه مات ميتة تعيسة وحقيرة |
Evlenme teklif etmemesine şaşmamak lazım, ergenliği bitirememiş ki. | Open Subtitles | لا عجب ان جيرمي لم يتقدم لي بعد فهو لم يصل سن البلوغ بعد |
Reid, hiç kız arkadaşının olmamasına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | رَيد، لا عَجَب أنت لا تَستطيعُ أَنْ تواعد فتاه. رَيد، انتظر على الرسائلِ. |
Lux'ın seni daha çok sevmesine şaşmamak gerekir. | Open Subtitles | لا أتعجب من أن لاكس معجبة بك أكثر |
Herif berbat bir nişancı. Ziyaretçilerin kazandığına şaşmamak lazım. | Open Subtitles | الرجل سيّءُ التصويب لا عجبَ أنّ الزائرون يربحون |