Bu hamle ile pratik koşullarda güçlerimiz arasındaki farkı ciddi manada azaltma şansımız vardı. | Open Subtitles | وهذا يعني من الناحية العملية أنه كان لدينا فرصة لتضييق الفوارق ما بين قواتنا |
Bu pazarlık için tek şansımız vardı. Onu tanıdığını söylemiştin. | Open Subtitles | كان لدينا فرصة واحدة للإتفاق قلت أنك تعرفه |
Bunu tedavi etmek için bir şansımız vardı. Onun yerine hepatit-E ihtimaliyle oyalandık ve şimdi geç kaldık. | Open Subtitles | كانت لدينا الفرصة لمعالجة هذا و بدلاً من هذا درنا حول التهاب الكبد و الآن فات الأوان |
Burada özel bir şey yapma şansımız vardı. | Open Subtitles | لدينا الفرصة أن تفعل شيئا خاصا هنا. |
Bir süre önce cehennemin kapılarını kapatma şansımız vardı. | Open Subtitles | ..منذ فترة, كانت لدينا فرصة لـ لإغلاق بوابات الجحيم |
Aslında şansımız vardı. | Open Subtitles | في الواقع,لقد كنا محظوظين |
İki yıl önce, ona karşı tek şansımız vardı. Ve sen onun hayatını kurtardın. | Open Subtitles | منذ عامين سنحت لنا فرصتنا الوحيد للنيل منها، فإذا بك أنقذت حياتها. |
Üçlünün gücüyle dövüşme şansımız vardı, fakat Piper'a ulaşamayız. | Open Subtitles | كان سيكون لدينا فرصة للقتال لو أننا نملك قوة الثلاث |
Şu ek kuvvetleri gelmeden önce epey şansımız vardı. | Open Subtitles | حسناً، ربما كان لدينا فرصة جيدة قبل أن تظهر القوات المساعدة. |
Bir şansımız vardı ama onu kaçırdık. | Open Subtitles | كان لدينا فرصة, لكن فرصتنا أتت وذهبت |
Ulusal grev kapımızdayken insanlara sağlık sisteminin ne yapabileceğini gösterme şansımız vardı. | Open Subtitles | "كان لدينا فرصة كبيرة جدا ان نثبت للشعب كله... ان تطوير النظام العلاجى سيفيدهم |
Bay Shue'nun evinde durumu toparlamak için bir şansımız vardı ama sen kaçmayı seçtin. | Open Subtitles | كانت لدينا الفرصة على ابقاء الأمور مجتمعة مع السيد (شيستر) , حتى قررتي التخلي عن ذلك |
Sana söyledim, böyle bir saldırı için şansımız vardı ve kullandık. | Open Subtitles | لقد أخبرتك ، لقد كانت لدينا الفرصة بعملية (لي هارفي) ولقد إستغللناها. |
Bu noktada, geri dönüp hepsini kazanmak için %4.9 şansımız vardı ki bu imkânsızdı. | Open Subtitles | عند هذه النقطة، كانت لدينا فرصة 4.9٪ ليعود ويفوز كل شيء، وهو أمر مستحيل. |
- Bizim gezegenimiz bu. - Bir şansımız vardı. | Open Subtitles | هذا الكوكب ملك لنا- لقد كانت لدينا فرصة هنا- |
İki yıl önce, ona karşı tek şansımız vardı. Ve sen onun hayatını kurtardın. | Open Subtitles | منذ عامين سنحت لنا فرصتنا الوحيد للنيل منها، فإذا بك أنقذت حياتها. |
Buraya çakıldığımızdan beri, sürüklenme hızımıza göre bu adalardan birine çıkma şansımız vardı. | Open Subtitles | أنه سيكون لدينا فرصة جيدة للهبوط على أحد هذه الجُزر |