"şansımız yoktu" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يكن لدينا خيار
• يحالفنا الحظّ
• يكُن لدينا
• لم يكن لدينا أي خيار

O şey onu izlerken bizi yakaladı ve saldırdı. Başka şansımız yoktu.
لقد كشفنا ونحن نتبعه، وهاجمنا، ولم يكن لدينا خيار آخر.

Sonra ikisi motosikleti almışlardı ve bizim de San Sebastian'a kadar otostop çekmekten başka şansımız yoktu.
لذا ابتعدا الأثنان على دراجة نارية ولم يكن لدينا خيار سوى التطفل على أي سيارة عودة لسان سباستيان

Bir aile olalım istedik, ama işte, kendi adımıza hiç şansımız yoktu.
. ولم يحالفنا الحظّ لننجب أولاداً من صلبنا

Kardeşim Jane-Anne, Virginia'da ufak bir kasabada yaşayan ve buralara işi düşmüş bir kurt kızla tanışana kadar hiç şansımız yoktu.
لم يحالفنا الحظّ حتّى قابلت أختي (جين-آنّ) فتاة. مذوؤبة مرّت على حيّ في مدينة صغيرة بـ (فيرجينيا).

Orada kendilerini öldürtecekler. Seçme şansımız yoktu Caroline. Şu an burada kapalı kaldığımız için bir işe yaramayız.
لم يكُن لدينا خيار يا (كارولين)، فلا نفع منّا الآن لأننا محصورون هنا.

Yerleşkelerimizi bırakıp gitmek ve Wraith'in bizi aramayacağı toksik bir gezegene çekilmekten başka şansımız yoktu.
لم يكن لدينا أي خيار سوى التخلي عن مستوطناتنا و التراجع إلى مكان حيث لا يمكن أن يبحث فيه الريث عنا كوكب ذو جو سام

Kulübemize zorla girmeye çalıştı ve onu korkutmaktan başka bir şansımız yoktu ne yapacağımızı bilmiyor...
حاول الدخول لمقصورتنا و أنتي تعلمين لم يكن لدينا خيار سوى إستخدام القوى معه ولمن نكن نعرف مانفعل

Ona söylemek zorundaydık, başka şansımız yoktu.
اضطررنا لاخباره، لم يكن لدينا خيار

Başka şansımız yoktu. En değerli varlığımızdı. Değerli bir varlık değil, Jack.
-لم يكن لدينا خيار فقد كانت مصدر قوتنا الوحيد

- Bizi kaçırdıklarında Helena'yla birlikteydim. - Başka şansımız yoktu.
كنتُ مع (هيلينا) حينما باغتنا (سلفاتي)، لم يكن لدينا خيار

Onu tutuklamaktan başka bir şansımız yoktu.
لم يكن لدينا خيار غير توجيه الاتهام.

Reg'i öldürdüğü için vurdum onu. Ondandı, başka şansımız yoktu.
أرديته لأنه قتل (ريدج)، ذلك هو السبب، لم يكُن لدينا خيار.

- Seçme şansımız yoktu.
-لم يكُن لدينا خيار

Pek de seçme şansımız yoktu.
-لم يكُن لدينا أيّ خيار قطّ .

Başka şansımız yoktu.
لم يكن لدينا أي خيار