ويكيبيديا

    "şansım vardı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لدي فرصة
        
    • فرصتي
        
    • واتتني فرصة
        
    • حظيت بفرصة
        
    • لدى فرصة
        
    • حظيتُ بفرصةٍ
        
    • وكانت الفرصة سانحة
        
    • كانت لدي الفرصة
        
    Ama araba almak için tek şansım vardı. Ve o şansı kullanmak zorundaydım. Open Subtitles وكان لدي فرصة وحيدة للحصول على سيارة جديدة ولن أفوتها
    Crick'e karşı bu kavgayı kazanamazdım. Sadece umutsuz bir şansım vardı. Open Subtitles لن نفوز في هذا القتال, لدي فرصة يائسة وحيدة.
    Giderek tam bir zavallıya dönüşüyorum. Şimdiye kadar bir şansım vardı. Open Subtitles أنا ذاهب للتخلّص من الخاسر, لازلت منتظراً فرصتي
    Roxanne'i etkilemek için tek bir şansım vardı, yok ettim. Open Subtitles لقد أضعت فرصتي الوحيدة لإثارة أعجاب روكسي
    Benim de bir aile olma şansım vardı. Open Subtitles واتتني فرصة لأكون جزءاً من عائلة
    Onun için değişme şansım vardı ama değişmekten korktuğum için bundan vazgeçtim. Open Subtitles حظيت بفرصة لأتغيّر إكراماً له لكنّ خوفي منعني
    Okul bursum ve kendime bişeyler yapabilmek için bir şansım vardı Open Subtitles . كان لدى منحة دراسية و لدى فرصة لأصنع شئ لنفسى
    Hayatını daha iyi bir hale getirme şansım vardı, ben de bunu kullandım. Open Subtitles لقد حظيتُ بفرصةٍ بأن أجعل حياتها أفضل ولقد اغتنمتها
    Yani bir kere daha onunla yakınlaşmam için bir şansım vardı ve ben bunu mahvettim. Open Subtitles إذاً، مرةً أخرى كانت لدي فرصة بالتقارب، وفوّتُّها
    Yani, seni bir randevuya çıkarmak için bir tek şansım vardı ve ben de emin olmak-- Open Subtitles اعني, كان لدي فرصة واحدة .لاصحبك في موعد و كنت اريد ان اكون واثقاً من..
    Vali ile birlikte nakliye yaparken, atların ilk kez göründüğünde, bunların hepsini bitirmek için bir şansım vardı. Open Subtitles حينما كنت في تلك العربة مع الحاكم حينما ظهرت خيولكِ الأولى كان لدي فرصة لإنهاء كل ذلك
    Ama, Başkan'ı tekrar görme şansım vardı. Open Subtitles ورغم ذلك كانت فرصتي الوحيدة لأرى الرئيس مجدداً
    Ona iyi davran, dostum.Bir keresinde benimde onunla bir şansım vardı, ama fırsatı kaçırdım. Open Subtitles كن لطيفاً معها يا صديقي لقد أخذت فرصتي معها لكنني أضعتها
    Yeni bir şehirdeydim ve fark ettim ki başka biri olma şansım vardı. Open Subtitles كنتُ في مدينة جديدة، وأدركتُ أنّها فرصتي لأكون امرأة أخرى.
    5 yıl önce tedaviyi Slade üzerinde kullanma şansım vardı. Open Subtitles منذ 5 أعوام واتتني فرصة استخدام الترياق ضد (سلايد).
    5 yıl önce tedaviyi Slade üzerinde kullanma şansım vardı. Open Subtitles منذ 5 أعوام واتتني فرصة استخدام الترياق ضد (سلايد).
    Bunu yapma şansım vardı. Open Subtitles واتتني فرصة لتحقيق ذلك.
    Aileni bir arada tutmayı neden bu kadar önemsediğimi sormuştun çünkü bir zamanlar kendiminkine sahip olma şansım vardı. Open Subtitles سألتني لماذا أهتمّ بالحفاظ على شمل عائلتك لأنّي حظيت بفرصة ذات مرّة للحفاظ على شمل عائلتي
    sonunda bir süreliğine başka biri olmak için, kaçma şansım vardı. Open Subtitles أخيراً... حظيت بفرصة للهرب لأكون شخصاً أخر لفترة من الزمن
    Yüzde 50 şansım vardı. Bir molaya ihtiyacım var. Pardon. Open Subtitles لقد كان لدى فرصة 50 / 50 و قد احتجت لفرصة, آسف
    Hayatını daha iyi bir hale getirme şansım vardı, ben de bunu kullandım. Open Subtitles لقد حظيتُ بفرصةٍ بأن أجعل حياتها أفضل ولقد اغتنمتها
    şansım vardı halbu ki. Open Subtitles وكانت الفرصة سانحة ايضا
    Hiç kimseyi ya da şeyi öldürmeden bir ömür geçirme şansım vardı. Open Subtitles لقد كانت لدي الفرصة لأن أحيا... بدون قتل أي أحد أو أي شيء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد