Kötü hissetme. Şansın varken bana bir sigara vermeliydin, dostum. | Open Subtitles | يجب أن تعطيني سيجارة عندما سنحت لك الفرصة يا صديقي |
Şey, bilirsin, Ne ekersen onu biçersin. Şansın varken doğru olanı yapmalıydın. | Open Subtitles | هذا نتيجة أفعالك، كان عليك أن تفعل الصواب عندما سنحت لك الفرصة |
Gemimi yönetme şeklimden hoşlanmıyorsan Şansın varken gitmeliydin. | Open Subtitles | إنْ لمْ تعجبك إدارتي لسفينتي فكان يجدر بك الرحيل حين واتتك الفرصة |
Şansın varken neden komutayı almadın? | Open Subtitles | لماذا لم تتولّى القيادة عندما كان لديك فرصة ؟ |
Şansın varken, keyfini çıkar. | Open Subtitles | استمتع به ما دام موجوداً |
Watson, neden Şansın varken onu öldürmedin? Yüce İsa, açıl benim için saklanmama izin ver Yüce İsa... | Open Subtitles | لماذا لم تقتله عندما سنحت لك الفرصة ؟ هيا اسرع |
Şansın varken beni öldürmeliydin! | Open Subtitles | كان لابد عليك أن تقتلني عندما سنحت لك الفرصة |
Şansın varken dokuz yaşında becermeliydin onu. | Open Subtitles | كان يجب عليك ان تضاجعها عندا كنت فى التاسعة . عندما سنحت لك الفرصة, ياصبى |
Şansın varken bize katılmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب عليك الإنضمام إلينا عندما سنحت لك الفرصة |
Seni aptal! Şansın varken onu öldürmeliydin. | Open Subtitles | أيها الأحمق، كان يجب أن تقتله عندما سنحت لك الفرصة |
Şansın varken gitmeliydin | Open Subtitles | كان يجب عليك الهرب عندما سنحت لك الفرصة. |
Alice Ferrin Şansın varken bu gezegeni yok etmeliydin. | Open Subtitles | ...آليس فارين كان عليك تدمير هذا الكوكب حين واتتك الفرصة |
Şansın varken, bu adamı öldürmeliydin.. | Open Subtitles | كان عليك قتله حين واتتك الفرصة |
Neden Şansın varken komutayı eline almadın? | Open Subtitles | لماذا لم تتولّى القيادة عندما كان لديك فرصة ؟ |
Şansın varken gitmeliydin. | Open Subtitles | يجب عليك لقد تركت عندما كان لديك فرصة. |
Şansın varken, keyfini çıkar. | Open Subtitles | استمتع به ما دام موجوداً |
Babanın kazanmasına yardım etme Şansın varken babanın kaybetmesine yol açtığın için kendinden nefret etmek istemezsin. | Open Subtitles | ولا تريد أن تكره نفسك إن خسر والدك وأنت تملك أن تساعده على الفوز |
Şansın varken beni öldürmeliydin, kardeşim. | Open Subtitles | كان يجب أن تقتلني عندما واتتك الفرصة يا أخي |
Şansın varken o geminin içine girememen çok kötü. | Open Subtitles | مؤسف جداً أنك لم تستطيع أن تدخل تلك السفينة عندما كانت لديك الفرصة |
Evet, git. Hâlâ Şansın varken tadını çıkar. | Open Subtitles | أجل، إذهبي، إذهبي، استمتعي طالما يمكنك ذلك. |
Dostum, Şansın varken çıkmalıydın! | Open Subtitles | يارجل , كان عليك أن تخرج عندما أتيحت لك الفرصة |
Şansın varken o şeyi öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أن تقتل ذلك الشيء حين سنحت لك الفرصة. |
Şansın varken onu hiç öldürmediğin... ve tam bir salak olduğun için. | Open Subtitles | ..لأنك لم تقتله حينما سنحت لك الفرصة كما أنك مغفل كبير |
Şansın varken, soyadını Burns'e çevirmediğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعلم بأنك لم تُغيّريهِ إلى "بيرنز" عندما سنحت لكِ الفرصة |