ويكيبيديا

    "şanslıydın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • محظوظاً
        
    • محظوظ
        
    • محظوظة
        
    • محظوظا
        
    • محظوظه
        
    • حالفك الحظ
        
    • حالفكِ الحظ
        
    • محظوظًا
        
    Çok şanslıydın biliyor musun. Open Subtitles حسناً، لقد كنت محظوظاً جدَاً جدَاً كما تعلم
    Tamam. Bugün TV'den sıyırdın. şanslıydın. Open Subtitles حسناً ، لقد اعترفت على شاشه التلفاز اليوم و لكنك كنت محظوظاً
    Acı çektiğin bitkinlik dolu günleri yatakta geçirdiğin için şanslıydın. Open Subtitles محظوظ لأنك قضيت . تلك الأشهر المملة في الفراش
    Evet, şanslıydın ve neredeyse annenin ölmesine sebep oluyordun. Open Subtitles أجل، كنتِ محظوظة و كدتِ تتسببين بمقتل والدتكِ
    Kabul edelim ki, şu ana kadar şanslıydın. Open Subtitles حسنا، فلنواجه الأمر لقد كنتَ محظوظا حتى الآن
    Sen, kendininkinden kurtulacak kadar şanslıydın. Open Subtitles من بين كل الناس أن تتفهمي وضعه لقد كنتي محظوظه كفايه لتتفهمي نفسكِ
    Bu büyü, milyonda bir işler. şanslıydın. Open Subtitles تلك تعويذةٌ تعمل فقط لمرةٍ واحدة من الألف، لقد كنت محظوظاً
    Dört yıl önce , sen çok şanslıydın , biri senin için kurşunu yedi. Open Subtitles قبل أربعة سنوات، أنت كُنْتَ محظوظاً شخص ما أَخذَ الرصاصة بدلاً عنك
    Sen ise diğer yandan, en bir yakın arkadaşınla beraber sekiz yıl çalışacak kadar şanslıydın. Open Subtitles على أية حال، كنت محظوظاً كفاية للعمل مع أفضل صديق لك لثمان سنوات
    Bu kez şanslıydın. Şansını zorlama. Open Subtitles كنت محظوظاً و لن تكون كذلك المره القادمه
    Sen şanslıydın. Diğerleri değildi. Open Subtitles لقد كنتَ محظوظاً أعلمُ أنّ الآخرين لم يكونوا كذلك
    Belki de şanslıydın, onu benim gördüğüm şekilde görmedin. Open Subtitles لعلك كنت محظوظاً لأنك لم ترها كما رأيتها
    Herneyse, orada olduğum için şanslıydın. Çok kan kaybettin. Open Subtitles بأي حال، أنت محظوظ أنني كنت موجوداً، لقد فقدت دماً كثيراً.
    Gelecek sefer sağ kurtulabilir misin, bilmiyorum. Bu sefer şanslıydın. Open Subtitles لا أدرى إذا كنت ستنجوا فى القادمه لقد كنت محظوظ هذه المره
    Konuşmalısın... Seni işe aldığı için çok şanslıydın. Open Subtitles يجدر بك أن تخبره ، فأنت محظوظ أنه تركك تعمل لديه كل تلك الفترة
    Bak, şu ana kadar oldukça şanslıydın fakat hakkında hiçbir şey bilmediğin bir dünyada yaşıyorsun. Open Subtitles اسمعي كنت محظوظة حتى الان لكنك تعيشين في عالم لا تعرفين عنه شيئاً
    Akciğerinden bıçaklandın, ama şanslıydın. Open Subtitles 51,091 رئتك جُرحت لكنك محظوظة ستكونين بخير
    O trans bireyin orda olup yardım etmesinden dolayı şanslıydın. Open Subtitles كنت محظوظة لوجود المتحول الجنسي لمساعدتك
    Kabul edelim ki, şu ana kadar şanslıydın. Open Subtitles حسنا، فلنواجه الأمر لقد كنتَ محظوظا حتى الآن
    Ama senin için oraya tekrar gitmek... Geçen sefer dışarı çıkabilmekle çok şanslıydın. Open Subtitles لقد كنت محظوظا جدا لكي تهرب في المرة الأولى ولكن من أجل أن تعود لهناك مرة أخرى
    Çünkü onlarla tanışmayacak kadar şanslıydın. Open Subtitles لأنك محظوظه بما فيه الكفايه بعدم مقابلتهم
    Bu sefer şanslıydın. Neler yapıyorsunuz? Open Subtitles حالفك الحظ هذه المرة ومالذي تفعلونه أيضا؟
    şanslıydın, en başta Bob Lee Swagger... senin hemen önündeki arabaya bindi. Open Subtitles لقد حالفكِ الحظ بدءً مع بوب لي سواغر هابطاً من سيارة و إذاً به يقابلكِ.
    Bugün şanslıydın. Günün birinde olmayabilirsin. Open Subtitles كنت محظوظًا اليوم يومًا ما، لن تكون كذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد