J.R. ile bir ömür boyu uğraşmak şantajın her iki yüzüyle beni tanıştırdı. | Open Subtitles | في الوقت الذي كنت أتعامل (مع (جي.آر لقد وضعني على جانبين من الإبتزاز |
- Sanırım şantajın ne olduğunu unuttun, babacık. | Open Subtitles | أعتقد أنك نسيت كيف يعمل الإبتزاز بابي ؟ |
Ne tür bir şantajın içindeydi? | Open Subtitles | مانوع الإبتزاز الذي تورط به؟ |
Müfettiş... ..şantajın konusu ben ve Peder Logan'dı. | Open Subtitles | حضرة المفتش الابتزاز كان عنى وعن ألآبت لوجن |
Ayrıca şantajın işe yaradığını sana öğretmek kötü bir şey olabilir. | Open Subtitles | سيكون من الخاطئ تعليمك ان ذلك النوع من الابتزاز ينفع |
şantajın senin için biraz karanlık olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لم أتوقّع أبدًا أن يكون الابتزاز أحد جوانبك المظلمة. |
Wickes şantajın parçası ise, adamlarının tetiği neden çektiğini bilmek isteyecektir. | Open Subtitles | إذا كان (ويكس) جزء من عمليه الإبتزاز هذه فسوف يود أن يعرف لما قامت جماعته بالإطلاق. |
Muhtemelen şantajın şartlarıdır. | Open Subtitles | ربّما شروط الإبتزاز. |
- şantajın güzel tarafı nedir? | Open Subtitles | -حسناً، هذا هو جمال الإبتزاز |
O, şantajın Napolyon'u. | Open Subtitles | "إنه " نابليون الإبتزاز |
şantajın yeteneklerinden biri olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اعرف ان الابتزاز احد مواهبك |
Yani onun yerine şantajın peşinden gittiniz. | Open Subtitles | لذا سعيت خلفه بتهمة الابتزاز بدل ذلك |
şantajın nedeni tespit ettim. | Open Subtitles | فهمت سبب الابتزاز |
şantajın nedeni tespit ettim. | Open Subtitles | لقد عرفت سبب الابتزاز |
O, şantajın Napolyon'u. | Open Subtitles | إنه ملك الابتزاز |
O, şantajın Napolyon'u. | Open Subtitles | إنه ملك الابتزاز |