Dikkati çeken yerel politikacılara şantaj yaparak kontratıma inanılmaz geniş anlamlı maddeler eklemeye zorladım. | Open Subtitles | من خلال ابتزاز السياسيين المحليين البارزين هددت باستخدام بعض البنود الكثيرة جداً في عقدي |
Çocukluğumdan bu yana... duygusal şantaj yaparak... ya yemek yemekten vazgeçtin ya da evi terk ettin. | Open Subtitles | "ابتزاز عاطفي" منذ طفولتي تُضربين عن الأكل، أو تُغادرين المنزل تبكين بعيداً، أو تهددين بالانتحار |
Kaçak Yolcu'nun satışı için aracılığını yaptığım önemli bir anlaşmayı Conrad'a şantaj yaparak bozmuş. | Open Subtitles | لقد أفشلت اتفاق مهم كنت وسيطة به لبيع الحانة عن طريق ابتزاز (كونراد) |
Eğer seçilmiş başkana şantaj yaparak iddiaya göre Alexander Kirk'ü kullanarak yasal olmayan bir şekilde kazandığın dokunulmazlık anlaşmanı sürdürebileceğini düşünüyorsan herkesin bahsettiği kadar akıllı değilsin demektir. | Open Subtitles | إذا كُنت تعتقد أنه يُمكنك التعديل من إتفاقية حصانتك عن طريق إبتزاز الرئيس المُنتخب بزعم حصول حملته الإنتخابية على إسهامات مالية |
- Papaza şantaj yaparak mı? | Open Subtitles | -عن طريق إبتزاز قس؟ |
İnsanlara şantaj yaparak. | Open Subtitles | - في ابتزاز الناس - ياالهى |