Potansiyel bir müşteriyi bünyemize almak için şantaj yapmak doğrudan skandal kategorisine giriyor. | Open Subtitles | ابتزاز عميل محتمل مقابل استثماره يندرج مباشرةً تحت بند الفضائح |
Sonra da sana şantaj yapmak için kullandı. | Open Subtitles | وبعد ذلك استخدم الصور لابتزازك ؟ ابتزاز ؟ |
Şantajcıya şantaj yapmak için kadının adına ihtiyacım var. House. | Open Subtitles | أحتاج لاسمها حتّى أتمكّن من إبتزاز المبتز |
şantaj yapmak demek tuzak kurmak, hedefinizi bayıltıp hatırlamak istemeyeceği fotoğraflar çektirmekten ibaret değildir. | Open Subtitles | لتدبير عملية إبتزاز ناجحة فإن الأمر أكبر من محاولة إفقاد الهدف وعيه وإلتقاط بعض الصور لأشياء لن يتذكرها |
Babasına şantaj yapmak için onu zombiye dönüştürdüyse çok usta bir yalancı. | Open Subtitles | لو أنه حولها إلى زومبي لابتزاز والدها فإنه كاذب من الطراز الأول |
Ya da en azından, Kral'a şantaj yapmak için kullanabilir. | Open Subtitles | . او علي الأقل تستعمله لإبتزاز الملك |
Bayar'a şantaj yapmak işimize yarayabilir. DIA'ın haberi bile olmaz. | Open Subtitles | أبتزاز بيار لمساعدتنا في حيره DIA لا يجعل |
Beth, aileye ölüm tehditleri ile şantaj yapmak uygun değildir. | Open Subtitles | اه، بيت، ابتزاز والديك مع تهديدات بالقتل غير المناسب. |
Bence aileye şantaj yapmak gurur duyulacak bir şey değil. | Open Subtitles | لا أظن أن ابتزاز والديك هو مدعاة للفخر |
Bay Paul adama şantaj yapmak için DVD'leri almış Huffman'a ya 200 bin dolar getirirsin ya da bunu karın ve çocuğuna özel bir seansla izletirim diye küçük bir mektup yazmış. | Open Subtitles | حتى الأرقام السيد بول انه ضرب ابتزاز سخيف الفوز بالجائزة الكبرى، الضربات الشديدة أقراص الفيديو الرقمية، يرسل هوفمان بريد إلكتروني القليل |
Hükümetin bir bakanına şantaj yapmak oldukça kazançlı olabilir. | Open Subtitles | ابتزاز "وزير الحكومة" قد يكون مربح جداً |
Danton, Buckley'ye şantaj yapmak istemiş ama iş aleyhine dönmüş olabilir. | Open Subtitles | (ربما (دانتون) حاول ابتزاز (باكلي وأتت بنتائج عكسية |
Bir güvenlik görevlisine şantaj yapmak zor olmasa gerek. | Open Subtitles | كان إبتزاز حارس أمن .ليكون أمر سهلا جدّاً |
Sonrasında, Perfecto'ya şantaj yapmak için gerekli şeyi elde eden Maeby Cinco'da Love'dan gelecek gecikmiş bir ödemenin peşine düştü. | Open Subtitles | وبعد ذلك، بظمان أن لديها شيء تستطيع إبتزاز بيرفكتو به لقد حرصت على أن يكون هنالك دفعة أخيرة من حملة لوف في سينكو، وكما أتضح |
Bana göre o, bunu Dryden'e şantaj yapmak için kullanırdı. | Open Subtitles | " في رأيي هذا يجعله جزء من جهد إبتزاز " درايدن |
Ama görünen o ki, Bay Raj ve karısı Bayan Sonia ve şirketine karşı şantaj yapmak için bu davayı açmışlar. | Open Subtitles | ولكن يبدو أن هذه القضية من جانب السيد راج وزوجته وضعت لابتزاز السيدة سونيا وشركتها |
Emin değilim ama birisine şantaj yapmak için kullandığını biliyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة، لكنها كانت تستخدمه لابتزاز شخص ما |
Sen bir altın madenisin. Şimdi seni Ushitora'ya şantaj yapmak için kullanabilir veya Seibei'ye satabilirim. | Open Subtitles | الآن يمكنني بيعكما إلى (سيوبي) أو إستغلالكما لإبتزاز (أوشيتورا) |
- Tucker'a şantaj yapmak için kullanacak mısın? | Open Subtitles | هل ستقوين بحفظه لــ أبتزاز (تاكر) لاحقًا ؟ أجل |
Neyse, İngilizler resmi bana şantaj yapmak için kullandılar. | Open Subtitles | لكن البريطانيون استخدموا هذه الصورة لإبتزازي |
Neye şantaj yapmak istediğimi bulayım sana döneceğim. | Open Subtitles | سأرى ما الذي سأفعله عندما أنتهز فرصة ابتزازك و هذا راجع إليك |
Yolun ortasında şantaj yapmak sence doğru bir hareket mi? | Open Subtitles | {\pos(192,210)} هل تعتقدين أن الخطة مجرد ابتزازه في الشارع ؟ |
Bana şantaj yapmak iç savaşı nasıl önleyecek? ! | Open Subtitles | كيف يكون ابتزازي يمنع الحرب الأهلية ؟ |