Ve evet dedim, "şarkı söyleyen" köydeki, "şarkı söyleyen" azınlık hakkında. | TED | وأجبت بنعم، عن هذه القرية التي يغني أهلها، الأقلية التي تغني. |
Böyle güzel Almanca şarkı söyleyen birisi hemen işe alınır. | Open Subtitles | الشخص الذي يغني مثل هذا الألماني الجيد يستأجر فورا |
Yaşamak için, adalet için mücadele eden, basmakalıp yargılara meydan okuyan, şaka yapan, şarkı söyleyen bir karaktere vurgu yapan bir film izlemek. | TED | مشاهدة فيلم الذي ربما يسلط الضوء على شخصية تكافح للحياة، أو مجرد شخصية تتحدى التنميط ، وتلقي النكات، تغني أغنية. |
Çünkü Güney Amerika'da Portekizce şarkı söyleyen tek ülke o. | Open Subtitles | لإنها الدولة الوحيدة فى قارة أمريكا الجنوبية الذين يغنون بالبرتغالية |
şarkı söyleyen Elvis'lere kısa bir ara vereceğiz. | Open Subtitles | يا جماعة نحنُ سنأخذ راحة الآن من غناء الفيس |
Hem şarkı söyleyen hem de balondan hayvan yapan iki Buckingham Sarayı Muhafızı. | Open Subtitles | اثنين من حراس قصر باكنغهام و أيضاً الغناء , و عمل بالون حيوانات |
Pickles'daki hikâyem, şarkı söyleyen Köpek, Yerel Medya Ödülü'ne aday oldu. | Open Subtitles | قصتي عن بيكلز .. الكلب الذي يغني .. رُشحت إلى جائزة اجهزة الاعلام المحلية |
Durmadan şarkı söyleyen o şirin, kaygısız İrlandalı'yı neden ben oynamıyorum? | Open Subtitles | لماذا لا أستطيع أن أكون ظريفاً وغير مبالي الرجل الإيرلندي الذي يغني طوال الوقت ؟ |
Belli ki anlamı şarkı söyleyen delilerce okşanmak. | Open Subtitles | يبدو أنه معناه أن يلاطفني رجل مجنون يغني |
Oğlan gibi şarkı söyleyen bir adamdan çok hiçbir şey bir kadını genç bir kız gibi hissettiremez. | Open Subtitles | لا شيئ يجعل المرأة تبدو كفتاة أكثر من رجل يغني كشاب |
Dinleyin, buna inanmayacaksınız ama klipte şarkı söyleyen ben değilim. | Open Subtitles | اسمعوا, لن تصدقوا هذا و لكن لست أنا من تغني في هذا الفيديو |
Annem güneyde Der Om kasabasından Annem şarkı söyleyen Kadın. | Open Subtitles | والدتي من قرية ديروم، في الجنوب والدتي هي المرأة التي تغني |
Dün gece, birşey duyduğumu sandım, şarkı söyleyen bir kadın gibi. | Open Subtitles | ومن ثم الليلة الماضية ظننت أنني سمعت شيئاً مثل ، امرأة تغني |
Sen kendince sinirli bir memur bekliyordun, ama bunun yerine içen ve şarkı söyleyen serseriler gördün. | Open Subtitles | كنت تتوقع ان يظهر الضابط الغاضب لكنك لم ترى الا مجموعة من المشردين يسكرون و يغنون |
Minik yürüyüş pankartları, şarkı söyleyen gözü dönmüş minik kornalar falan çalan insanlar. | Open Subtitles | عن صغار يغنون وينشدون و يهذئون مستخدمين زمامير صغيرة واشياء مثل هذا يصرخون باسمك فى الخارج |
Yedi gün boyunca gelip şarkı söyleyen doğum günü servisi gibi. | Open Subtitles | أنا مثل أنا رسالة غناء مدة أسبوع |
Evet, tıpkı elbiseler içinde, şarkı söyleyen, yeşil bir köpek balığı gibi. | Open Subtitles | حسنا، مثل قرش في ثوب و يستطيع الغناء و أخضر |
Bir hayatım bile yok. Bütün yaz şarkı söyleyen cırcır böceği gibiyim. | Open Subtitles | ليس لدى أى حياة على الإطلاق أنا مثل من تغنى طوال الصيف |
Çölde şarkı söyleyen ruhları dinleyelim. | Open Subtitles | دعنـا نستمع إلى الروح التي تغنّي في الصحراء البعيدة |
Ofisine şarkı söyleyen o rahatsız edici oyuncu korsanı yolladıktan sonra tabii. | Open Subtitles | حسناً بالتأكيد ، أجل بعد أن أرسل لها . ذلك القبطان المغني إلى مكتبها |
şarkı söyleyen küçük bir kuş... | Open Subtitles | عصفور صغير يغرد |
Işık bir dalga olduğundan, iki ayrı frekans birbiriyle hiç etkileşmez. Uyum içinde şarkı söyleyen şarkıcılar gibi birlikte var olmalıdırlar. | TED | لإن الضوء عبارة عن موجة، ترددان مختلفان يجب أن لا يتفاعلا مع بعضهما البعض على الإطلاق، ينبغي أن تتناغم مع بعضها البعض فقط مثل مغنيين يغنيان في انسجام. |
Denizcilere şarkı söyleyen denizkızı canavarları gibi? | Open Subtitles | كحوريات البحر المتوحشات اللائي يغنين للبحارة؟ |
Sana göre o adam para çalan, ateş etrafında orman tavşanı gibi dans eden, çingene hayatının güzelliği hakkında şarkı söyleyen biri. | Open Subtitles | لديكَ شخصٌ وقد قامَ بسرقةِ أشياء.. ويرقص حول النار كأرنب الغابة ويغني عن كم حياةُ الغجرِ رائعة. |
Doğuya gideceğiz çölden geçeceğiz, ta ki şarkı söyleyen çalılığı görene kadar. | Open Subtitles | نمسك الصحرا لحد ما نلاقي زرعة بتغني |
- şarkı söyleyen bayan... - Bir misyoner mi? | Open Subtitles | ـ السيدة التي تُغني ـ ـ ـ ـ أهيَ مُبشرة؟ |