Wally Luskin. Kendisi Şartlı Tahliye Memuru. | Open Subtitles | والي ليكسن, انه ضابط إطلاق سراح مشروط |
Şartlı Tahliye Memuru kendisi. | Open Subtitles | أنه.. أنه ضابط إطلاق سراح مشروط |
Şartlı Tahliye Memuru biliyorduysa başına ne geleceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا سيحدث لك إذا عرف ضابط الإفراج المشروط |
Tek bulduğumuz Şartlı Tahliye Memuru. O kadar. | Open Subtitles | كل ما تحصلنا عليه هو ضابط الإفراج المشروط ، فحسب. |
2 sene önce Santa Fe'deki Şartlı Tahliye Memuru kaybolduğunu raporlamış. | Open Subtitles | مُنذُ عامين ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بها بلّغ أنها مفقودة |
Bu Şartlı Tahliye Memuru bizi ihbar etmeye karar verirse, hepimiz müebbet yeriz. | Open Subtitles | لو ضابطة المراقبة هذه قررت أن تشي بنا, فسوفَ ننال جميعاً حكماً مؤبداً |
...ama Meksika'da araç bombalandığında Miami'de Şartlı Tahliye Memuru ile konuşuyormuş. | Open Subtitles | المفخّخة في "المكسيك"، كان يتحدّث "إلى ضابط إطلاق سراحه في "ميامي |
Şartlı Tahliye Memuru Ewa Beach'de kız arkadaşında kaldığını söyledi. | Open Subtitles | ضابط المراقبة الخاص به يقول انه يسكن في بيت صديقته الحميمة في شاطئ (آآواه) |
Benim, Şartlı Tahliye Memuru rüşvetin arttırılmasını istiyor. | Open Subtitles | مرحبا, هذا أنا, الضابط المسؤول عني يريد بعض الزيادة في حصتـه |
Ama Helen'in Şartlı Tahliye Memuru erkek arkadaşı... | Open Subtitles | ولكن هيلين وضابط إطلاق سراح المشروط |
Wally Luskin. Kendisi Şartlı Tahliye Memuru. | Open Subtitles | والي ليكسن, انه ضابط إطلاق سراح مشروط |
Şartlı Tahliye Memuru kendisi. | Open Subtitles | أنه ضابط إطلاق سراح مشروط |
Geciktiğimiz için kusura bakmayın. Ben'in Şartlı Tahliye Memuru olmalısınız. | Open Subtitles | آسف على تأخرنا, لا بد أنك ضابط الإفراج المشروط |
Şartlı Tahliye Memuru öğrensin diye. | Open Subtitles | ذلك له ضابط الإفراج المشروط يمكن معرفة ذلك. |
Tanrım! Şartlı Tahliye Memuru sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ضابط الإفراج المشروط. |
Ursula Gibbs'in onun Şartlı Tahliye Memuru olduğunu öğrenene kadar öyleydi. | Open Subtitles | حسناً , هذا كله تغير حين اكتشفت أن اورسلا جيبس ستكون ضابط إطلاق السراح المشروط |
15 bin dolar. Bir Şartlı Tahliye Memuru için çok para. | Open Subtitles | 15 ألف دولار، هذا كثير على ضابط إطلاق السراح المشروط |
Bu Şartlı Tahliye Memuru bizi ihbar etmeye karar verirse, hepimiz müebbet yeriz. | Open Subtitles | لو ضابطة المراقبة هذه قررت أن تشي بنا, فسوفَ ننال جميعاً حكماً مؤبداً |
Tutuklandığı sırada Şartlı Tahliye Memuru yaptırmış. | Open Subtitles | ضابط إطلاق سراحه قام بواحدة، عندما كان مقبوضٌ عليه |
Şartlı Tahliye Memuru Fordham Yolu'nda oturuyor. | Open Subtitles | (ضابط المراقبة الخاص بهِ يسكن بجانب طريقٍ (فوردهام |
Benim, Şartlı Tahliye Memuru rüşvetin arttırılmasını istiyor. | Open Subtitles | مرحبا, هذا أنا, الضابط المسؤول عني يريد بعض الزيادة في حصتـه |
Ama Helen'in Şartlı Tahliye Memuru erkek arkadaşı... | Open Subtitles | ولكن هيلين وضابط إطلاق سراح المشروط |
"New York Polis Departmanı'ndaki Şartlı Tahliye Memuru..." | Open Subtitles | لكلا من حكومة الولايات المتحدة و ولاية (نيويورك) باذلا قصارى جهدي |
Gregory Conroy reşit olmayan suçlular için Şartlı Tahliye Memuru. | Open Subtitles | جريجوري كونروي، a ضابط إشراف على الجانحين إلى الأحداث الجانحين. |
Topuzu olan bir Şartlı Tahliye Memuru diyebiliriz. | Open Subtitles | اعتبرني ضابط إطلاق سراحك المشروط، لكن مع قضيب شائك. |
Şartlı Tahliye Memuru geçen ay telefon etmişti. | Open Subtitles | لقد إتصل بي الشرطي المراقب بالشهر الماضي |