Bir şeyler ters giderse bile şartsız şurtsuz emrine amadeyim. | Open Subtitles | حتي وإن حدث خطأً يُمكنني التخلص بسهولة بدون أيّ شروط |
Atom bombasından sonra Japonya kayıtsız şartsız teslim oldu. | Open Subtitles | إستسلمت اليابان بدون شروط بسبب القنبلة الذرّية |
Çocuklarımızın bize kayıtsız şartsız hayran olmalarını sağlayan bir güzellik. | Open Subtitles | الجمال الذي يجعل أبناءنا يعجبون بنا بدون أية شروط |
Tanrı'nın kayıtsız şartsız sevgisine inanmak istemediğimiz için bütün bunlar. | Open Subtitles | هل السبب هو رفضنا للإيمان بحب الرب غير المشروط لنا |
Bu olayın destekçilerinden birisi olarak, benim tam ve şartsız desteğime sahip. | Open Subtitles | والجهات المشاركة في الرعاية من هذا القانون، فقد دعمي الكامل وغير المشروط. |
Kayıtsız şartsız sevdiğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيدَ أنا أَبَداً محبوبُ بدون شرط. |
Ama Tanrı annene sahip çıktı ve o da dua ederek, beni kayıtsız şartsız sevdi. | Open Subtitles | ولكن الله استخدم امك وصلت واحبتني بغير شروط |
Kayıtsız şartsız geri çekilmedikçe bizi dikkate almayacaklarmış. | Open Subtitles | لن ينظر إلى أي من شكوانا حتى يتم الإنسحاب بدون شروط |
Yani beni kayıtsız şartsız seviyorsun ve her zaman benim çıkarlarımı gözetirsin. | Open Subtitles | أنا أعني أنك تحبني بلا شروط و دائما تعطي الأولوية لمصالحي في قلبك |
Bu anlaşma falan değil ki. Kayıtsız şartsız teslim olmak! | Open Subtitles | هذه ليست صفقه هذه هذه هى شروط لأستسلامنا ,على سبيل... |
Azat edilmişler, ötekiler ayılana kadar koşulsuz şartsız iş başı yapmayı kabul ederse zencileri silahlandıracağız ve herkesi işinin başına göndereceğiz. | Open Subtitles | وافق الرجال الأحرار للعودة إلى العمل بلا شروط عندما يهدأ الرجال , سنعطي الزنوج بنادق |
Biliyorsun, seni kayıtsız şartsız seven birisi vardı. | Open Subtitles | اتعلمي , لقد كان معكِ شخص يحبك بدون شروط |
Patronunuz bu gemideki tüm erkek ve kadınları öldürmeye çalıştı ve siz kayıtsız şartsız teslim mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | رئيسك حاول قتل كل رجل و إمرأة على متين غواصتي و الأن تريدينني أن أستسلم من دون شروط |
Sana tamamen dürüst olmasalar bile birisini şartsız sualsiz desteklemeyi anlatmıştım. | Open Subtitles | كتبت عن ماذا يعني ان تدعم شخص دون قيد او شروط حتى في حال لم يكن صادقين اطلاقاً معك |
15 Ağustos 1945'te, Japonya kayıtsız şartsız teslim oldu. | Open Subtitles | في 15 أغسطس 1945 أعلنت اليابان استسلامها غير المشروط |
Almanya'nın kayıtsız şartsız teslim olduğu az önce açıklandı. | Open Subtitles | لقد أعلن الانسحاب غير المشروط عن المانيا |
Almanya'nın kayıtsız şartsız teslim olduğu az önce radyolardan duyuruldu. | Open Subtitles | لقد أعلن الانسحاب غير المشروط عن المانيا |
Seni şartsız koşulsuz desteklediğimi bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعرفي أنّي أدعمكِ بدون قيد أو شرط. |
Belki onu şartsız sevecek birini arıyordu. | Open Subtitles | ربما كانت تبحث عن شخص أحبها دون قيد أو شرط. |
Bana 500,000$ veriyor. şartsız. | Open Subtitles | لقد عرض عليّ أعطائي قرض بقيمة نصف مليون دولار، دون فوائد. |
...kendisine Aedilis pozisyonu için tam ve şartsız desteğimi sunduğumu belirtirim. | Open Subtitles | أنا أقدم كامل دعمي الغير مشروط لمركز "الناظر" المشرف |
Sevecenlik, ki ben bunu kayıtsız şartsız âşk olarak tanımlıyorum Jedi hayatının merkezi. | Open Subtitles | المحبة ، وهي ما أحدده بأنه حب غير مشروط فهي أساسية في حياة الجيداي |
Koşulsuz şartsız. | Open Subtitles | من دون التزامات. |
"Birbirimizi kayıtsız şartsız yalnızca bu dünyada değil ölümden sonraki ebedî hayatta da seveceğimize söz veriyoruz." | Open Subtitles | تعاهدنا أن نستمر بحبنا، دون قيود ليس بالحياة فقط بل بعد الممات إلى الأبد |