O Şatodaki hiç kimsenin bir daha konuşabileceğini sanmam. | Open Subtitles | ولا اظن ان احدا في هذه القلعة سيتحدث ثانية |
Burada, Şatodaki hayatı zor bulabilirsin ama eğer çeneni kapar ve bizim söylediklerimizi yaparsan zaman çabuk geçer. | Open Subtitles | قد تجد الحياة هنا في القلعة قاسية، لكن إن خرست ونفذت أوامري بالضبط، سيمر الوقت بسرعة |
Şatodaki hücrenize dönme zamanınız geldi. | Open Subtitles | انة الوقت للعودة الى القلعة ، والى زنزانتكِ |
Yüksek Şatodaki Adam'ın eline geçmesi gereken bir filmi kaçıran kadını bulma niyetindeler. | Open Subtitles | إنهم مصممون على إيجاد امرأة تهرب فيلم "المرتبط بـ" الرجل في القلعة السامية |
Beni Yüksek Şatodaki Adam'a götürün ve ona filmi kare kare anlatayım. | Open Subtitles | خذني إلي الرجل في القلعة السامية أوصلني وبإمكاني وصفه بالتفصيل |
Hepsi Yüksek Şatodaki Adam'ın nerede olduğu ile ilgili sorgulanıyor. | Open Subtitles | جميعهم يتعرضون للمساءلة عن مكان تواجد "الرجل في القلعة العالية". |
Evet, Yüksek Şatodaki Adam ile tanıştıktan sonra onlara ihanet etti. | Open Subtitles | أجل، لأنها خانتهم بعد أن أخذوها لمقابلة "الرجل في القلعة العالية". |
Tabi. Ejderha tarafından korunan Şatodaki kreş. | Open Subtitles | حراسة فى القلعة المحروسة بالتنين |
- Yüksek Şatodaki Adam. - Kim? | Open Subtitles | ـ الرجل في القلعة السامية ـ من؟ |
Yüksek Şatodaki Adam diye bilinen kişinin, ölümünden önce hazırladığı devlet karşıtı filmleri kaçıran şüphelileri tutuklamışsınız. | Open Subtitles | نعلم أنّكم قبضتم على المشتبه بهم يهربون أفلام تخريبية التي أنتجت من طرف هذا المدعو الرجل في القلعة السامية" قبل وفاته" |
Yüksek Şatodaki Adam'ın hâlâ yaşadığına dair söylentiler kulağımıza geldi. | Open Subtitles | قد سمعنا إشاعات تقول بأن الرجل في القلعة السامية" مازال حياً" |
Eğer Yüksek Şatodaki Adam ile buluşursam ona filmi verecek miyim? | Open Subtitles | "لو قابلت "الرجل في القلعة السامية هل أسلمه الفيلم؟ |
Yüksek Şatodaki Adam'a ulaşabilmek için seni kullandı. | Open Subtitles | لقد استغلكِ للوصول إلى "الرجل في القلعة السامية" |
Yüksek Şatodaki Adam'la buluşmaya gittiğinizden beri sizden haber alamadık. | Open Subtitles | لم نسمع خبر منك منذ أن انطلقت للقاء "الرجل في القلعة السامية" |
Fakat Yüksek Şatodaki Adam'ı bulmak için bir şansım olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكن ظننت أنّ لديّ فرصة حقيقيّة "للعثور على "الرجل في القلعة السامية |
Fakat benim görevim filmi almak veya Yüksek Şatodaki Adam'ı öldürmek değildi. | Open Subtitles | لكن مهمتي لم تكن إسترداد الفيلم أو قتل "الرجل في القلعة السامية" يا سيّدي |
Yüksek Şatodaki Adam'ı bulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تعثر على الرجل في القلعة السامية |
- Yüksek Şatodaki Adam'dan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | هل تتحدثين عن "الرجل في القلعة العالية"؟ |
Bu sefer Şatodaki bütün kedileri yiyeceğim! | Open Subtitles | سوف آكل القلعة كلها هذه المرة |
bana Şatodaki hayaletten bahset. | Open Subtitles | أخبرني عن شبح القلعة. |