"Borgo Geçidi'nden aşağıya doğru uzanan engebeli dorukların üzerinde eski zamanlardan kalma harap şatolar yükselir." | Open Subtitles | "بين قمم وعرة عابسة عند ممر (بورجو) وُجدت قلاع متداعية من عصر بائد" |
şatolar, atlar, köpekler. | Open Subtitles | قلاع و أحصنة و كلاب الصيد. |
- "İspanya'daki şatolar"daki gibi değil mi? - Kesinlikle. "İspanya'daki şatolar". | Open Subtitles | - إنه مثل "قلاع في اسبانيا"، أليس كذلك؟ |
Eski yapılanlar daha ürkütücüydü;, şatolar ve dolunay vardı. | Open Subtitles | الأفلام القديمة كانت أكثر رعباً كان لديهم القلاع والبدور |
Zaten şatolar genelde ateşli olurlar. | Open Subtitles | القلاع دائما ما يتم حرقها |