Polis şeflerinin her yerde insanlara, hapsetmek veya tutsak etmek yerine tedavi için yol gösterdiğini gördük. | TED | لقد رأينا رؤساء الشرطة عبر البلاد يرشدون الناس خلال رحلة العلاج. بدلاً عن سجنهم وحجزهم. |
Bildiğin üzere Tye, Mescalero Apaçi şeflerinin soyundan geliyor. | Open Subtitles | أنت ترى , تاي يأتي من سلالة طويلة من رؤساء ميسكالير الأباتشي |
Bu işi fırlatıp kenara atayım ki bu sayede Warbucks Baba sahibi olduğunu sandığı diğer bazı istasyon şeflerinin canını sıkabilsin. | Open Subtitles | لذا فسأبلغ والدها ومن ثم يُمكنه إزعاج بعض رؤساء المحطات الأخرى التي يعتقد أنه يملكها |
(şeflerinin intikamı için kışkırtarak..) | Open Subtitles | للإنتقام لمقتل رئيسهم - تيمو واليس |
Yoksa kasabadaki yüksek seviye istihbarat şeflerinin hepsinin hikayeyi çok zorlamadığımızdan emin olmaları bir rastlantı mı? | Open Subtitles | أو كانت مجرّد صدفة. أن جميع رؤساء المخابرات في المدينة لا يريدون منّا أن نبحث كثيراً |
Departman şeflerinin, bölüm şeflerinin; | Open Subtitles | أسماء رؤساء الأقسام الكبرى |
Bay Selfridge bölüm şeflerinin birlikte çalışmasını sever. | Open Subtitles | السيد (سلفريدج) يحب أن يتعاون رؤساء الأقسام. لذا... |