"şekerci" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الحلوى
• حلوى
• كاندي
• حلويات
• للحلوى
• للحلويات

Tıpkı Willy Wonka'nın Şekerci olmak için doğduğu gibi ve sizin de birer Wonkacı olmak için doğduğunuz gibi.
تماما مثل، ويلي وونكا وُلد ليكون رجل الحلوى تبدو كأنك وُلدت لتغرم بحلوى وونكا

Marion'a sor Şekerci kızla ne yapıyorlardı.
اسألي ماريون ماذا كان يفعل مع بائعة الحلوى

Bir Şekerci dükkanın var. Burası dükkan.
أنت تديرين متجر للحلوى هذا هو متجر الحلوى

Sonra da, size vereceğim parayla Şekerci dükkanları açacaksınız.
ثم ستشتروا بالمال الذى سوف أعطيكم إياه محلات حلوى

Çocukların Şekerci dükkanında oldukları gibi etrafta fink atmana izin veriyorum.
لَنْ أَتْركَك تتجول هنا مثل الطفلِ في متجر حلوى.

- Şekerci dediği. Ne olmuş?
(الذي يدعوه (ميجور) بـ(كاندي مان ماذا عنه؟

Benim Şekerci dükkanım var ve bunu ilk 30 saniye içinde söyledim.
أنا لدي متجر حلويات وخرج ذلك من فمي، في أول 30 ثانية.

O ara Şekerci dükkanında dikiliyorduk.
ومن ثم ذهبنا للخارج, بعيداً عن محل الحلوى حيث كنا نقف

Şekerci dükkanında bir punkia takıştım. Ve nasıl söylesem...
خضت مواجهة مع فتى وضيع ما في متجر الحلوى ولا أعرف

Buranın eskiden bir Şekerci dükkanı olduğuna inanabiliyor musun?
تعرف هذا كنت محل لبيع الحلوى هنا؟ هلّ تصدق؟

O halde beni 5 dakika sonra Şekerci dükkanından ara.
إذاً عاود الإتصال بي في دكان الحلوى خمس دقائق

Hastanelerde gönüllü olarak çalışmaya bayılırım ve sadece seksi Şekerci kız kıyafeti yüzünden de değil.
لطالما أردت أحببت التطوّع للمستشفى وليس بسبب زيّ المتعرية موزعة الحلوى

Dün gece sinemada Şekerci tezgâhındaymış.
كانت تعمل عند طاولة الحلوى الليلة ماضية.

Şekerci adamla ateşli bir randevu geçirmiş olmalısın.
لابد من أنه كان موعداً مثيراً جداً مع رجل الحلوى.

Ona Şekerci demişti.
الذي أسماه رجل الحلوى ، قال أنّه كان مرعبا

- Şekerci - Willy Wonka yapabilir
~ رجل الحلوى ~ - ~ ويلي وونكا يستطيع ~ -

Pekala, öyle değil, Şekerci dükkanında olmak gibi değil.
مثل أن تكون فى متجر حلوى حسنا,انه ليس كذلك ليس مثل متجر حلوى

Kendimi Şekerci dükkanı önündeki çocuk gibi hissediyordum.
احسست انني كطفل امام متجر حلوى

Bir kız olarak, dünyayı her türlü şekerle dolu dev bir Şekerci dükkanı olarak görürsünüz.
ككل بنت , تَرى العالمَ يَحْبُّ مخزن حلوى عملاقِ... مَلأَ بالحلوى الحلوّةِ ومثل هذه.

Tüm bunları Şekerci'nin çocukları öldürdüğünü düşündüğü için yapıyor.
(فعل كل ذلك عندما إعتقد أن الـ (كاندي مان قتل أولئك الأطفال

Wazir'in Şekerci Dükkânı'ndaki başıbozuk gençleri araştırın.
ورد بلاغ حول شغب مراهقين في متجر حلويات وزير

Sokağın aşağısındaki Şekerci dükkânından şeker alması için ona bir çeyreklik vermiş.
أعطاهربع لشراءمصاصة في ذلك متجر للحلوى فيالشارع.

Geceden sonra Şekerci dükkanına gitmek ölmeden önce yapılacaklar listemde.
التواجد في متجر للحلويات بعد منتصف الليل إنها في قائمتي للإنجازات.