Bu katliamları haber yaparken onların damak tadını çıkarmaya çalışmak için küçük şekerlerden aldım ve yedim. | TED | أثناء إعدادي التقارير عن تلك المذابح اشتريت وأكلت القليل من الحلوى باحثًا في طعمها عن الراحة المألوفة |
Orta Afrikalılar, açlıklarını yatıştırmak için bu şekerlerden yediler ve kaçtıkları için binlerce plastik paketin izini bıraktıklar. | TED | كان سكان أفريقيا الوسطى يأكلون تلك الحلوى للتخفيف من جوعهم مخلفين وراءهم آلافًا من الأغلفة البلاستيكية أثناء فرارهم |
Şu şekerlerden ister misiniz? | Open Subtitles | ألديك سجائر ؟ أتريد بعضاً من هذه الحلوى ؟ |
Şimdi, ya bu bir daha izleyeceğiz ya da gidip sattıkları şekerlerden yiyeceğiz. | Open Subtitles | الآن ، يُمكننا إما مُشاهدة هذا مُجدداً أو الذهاب للحصول على بعض من تلك الحلويات التي يبيعونها |
Sahi ya bak, yumuşak şekerlerden almıştım sana da vereyim. | Open Subtitles | صحيح، أملك بعض الحلويات اللذيذة لأجلك |
Bilmem, belki şu ekşi şekerlerden olabilir. | Open Subtitles | لا أعلم ، ربما واحدة من تلك الحلوى الحامضة |
Bu geceki ev tanıtımım için şu şekerlerden alabilir miyim biraz? | Open Subtitles | هل يمكنني ان أخذ بعضا من تلك الحلوى لأجل منزلي المعروض للبيع الليلة؟ |
Ama tabelada, "İstediğin tüm şekerlerden yiyin." yazıyordu. | Open Subtitles | ولكن اللافتة تقول أنه بالإمكان تناول الحلوى التي تريد |
Baksana belki o şekerlerden birkaç tane alabilirim. | Open Subtitles | ..أتعرفين ربما سأتناول بعضا من هذه الحلوى |
İçinde yüzen şekerlerden olan biradan var mı? Skittlebräu? | Open Subtitles | ألديكَ تلك الجُعّة التي تحوي الحلوى في داخلها و المدعّوة " سكيتيلبر " ؟ |
- Babamın bu şekerlerden almasını istiyorum. - Bende. | Open Subtitles | اريد ان يشتري لي ابي بعض من هذه الحلوى وانا ، ايضا . |
Dudak okumam çok kötü olmalı, çünkü odada hasta bir çocuk varken acı şekerlerden bahsediyor olamazlar. | Open Subtitles | قرائتي للشفاه سيئة" "فلا يمكن أنهما يتحدثان عن كرات الحلوى" "وطفل مريض في الغرفة |
Neden kalp şeklindeki şekerlerden nefret ediyorsun? | Open Subtitles | لماذا تكره الحلوى التي على شكل قلب؟ |
Şu şekerlerden alabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي بقطعة الحلوى خاصته؟ |
Bana sevdiğim şekerlerden getirirdi. | Open Subtitles | وكان يحضر الحلوى المفضلة لدي |
David, dün gece yediğin şekerlerden tadı veya hissi garip olan var mıydı? | Open Subtitles | "دافيد" ...هل كانت الحلوى التي تناولتها بالأمس كان طعمها غريب او غير مألوفاً في فمك؟ |
Bu sabah binlerce ağır şekerlerden yedim. | Open Subtitles | هذا الصباح أكلت آلاف القطع من الحلوى الصلبة * بينيارا) هي عروسة معلقه بداخلها حلوى) |
Şu şekerlerden alabiliyor muyuz? | Open Subtitles | هل تلك الحلوى يمكن أخذها؟ |
Karidesli cips, Wallenger'in çikolatalı yuvarlakları, tartarlı bisküvi bir de tabii sıradan şekerlerden al Lemingtons, Fluffingtons, romlu Christophers tuzlu meyankökü çerezleri. | Open Subtitles | رقائق بنكهة الجمبري Wallenger's choco-knockers, tartar biscuits, (أنواع من الحلويات) ..... |
Karidesli cips, Wallington'un çikolatalı yuvarlakları, tartarlı bisküvi böbrekli kuru etler, bir de tabii sıradan şekerlerden al Lemingtons, Fluffingtons, romlu Christophers... | Open Subtitles | رقائق بنكهة الجمبري Wallington's choco-knockers, tartar biscuits, (أنواع من الحلويات) kidney jerky وبعد ذلك كل الحلوى العادية الخاصة بك |