Hazır Hünkâr'ım. Yeni kadırgalarımızı takdim etmekten şeref duyarım. | Open Subtitles | يشرفني أن أقدم لك سفننا الحربية الجديدة. |
Bundan büyük şeref duyarım. | Open Subtitles | هذا يشرفني حقاً |
Efendimiz, şeref duyarım! | Open Subtitles | سأتشرف بهذا يا سيدى |
şeref duyarım Diane. | Open Subtitles | أتشرف بذلك - رائع رائع - |
Klube katıl. şeref duyarım. Hayatınız kurtarana dek size eşlik etmek zorundayım. | Open Subtitles | يشرفنى ان اصحبك الى ان انقذ حياتك |
Bunu yapmaktan şeref duyarım. | Open Subtitles | سأفعل أنا ليكون لى الشرف حتى أحصل على كل شيء |
Eğer sağdıcım olursan, bundan özellikle şeref duyarım. | Open Subtitles | شكراً لك، سوف أكون فخوراً جداً إذا كنت إشبيني |
şeref duyarım. | Open Subtitles | سيشرفني هذا. |
Böyle bir görevi yerine getirmekten, şeref duyarım. | Open Subtitles | سيكون شرفا لي وامتيازا لي أن أقبل بمثل هذا الواجب |
Şey, sanırım bundan şeref duyarım. | Open Subtitles | حسناً، أفترض أنّ هذا سيكون شرفاً لي. |
Bu daveti kabul etmekten şeref duyarım. | Open Subtitles | يشرفني قبول دعوته |
Bir hayırım dokunursa şeref duyarım. | Open Subtitles | يشرفني أن أقدم المساعدة. |
Karım olmayı kabul etmenden şeref duyarım. | Open Subtitles | يشرفني لو وافقتي |
Bize katılırsan şeref duyarım. | Open Subtitles | سأتشرف بإنضمامك لنا |
Onunla tanışmaktan şeref duyarım. | Open Subtitles | سأتشرف بمقابلـته. |
Bundan şeref duyarım. | Open Subtitles | سأتشرف بذلك |
şeref duyarım. | Open Subtitles | أتشرف بذلك. |
Hayır, bize katılırsanız bundan şeref duyarım. | Open Subtitles | لا, إنه يشرفنى أن تنضم لنا |
Hayır, bize katılırsanız bundan şeref duyarım. | Open Subtitles | لا, إنه يشرفنى أن تنضم لنا |
şeref duyarım, Lordum. | Open Subtitles | لى الشرف ، ملكى |
Salona gidiyorsanız, size kahve ısmarlamaktan şeref duyarım. | Open Subtitles | ، لو كنتم ذاهبون إلى المقهى سوف أكون فخوراً أن أبتاع لكم كوباً من القهوة |
Bundan onur ve şeref duyarım, Bay Palmer. | Open Subtitles | سأعتبر هذا شرفا وامتياز سيد بالمر |
şeref duyarım. | Open Subtitles | سيكون شرفاً لي. |