Sanki birisi bir şey arıyor kendisine ait olmayan bir şey. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الشخص يبحث عن شيء محدد شيء لا ينتمي له أتتهم أحداً؟ |
Sanki bir şey arıyor gibi. | Open Subtitles | تقريبـا كمـا لو أنـه يبحث عن شيء |
- Öyleyse, özellikle bir şey arıyor olmalı. | Open Subtitles | - لو كان كذلك فهو يبحث عن شيء محدد للغاية في خلفية " كينزي " |
Bir su birikintisi aradığını düşünebilirsiniz ama o, çok daha özel bir şey arıyor. | Open Subtitles | لكنها ليست لبركة كما قد تتوقّع إنها تبحث عن شيء محدّد جداً |
Evet, bir şey arıyor gibiydi. Beni görünce durdu. | Open Subtitles | نعم، كأنها تبحث عن شيء ما توقفت عندما رأتني |
Çok dikkatli. Bir şey arıyor. | Open Subtitles | إنهُ دقيق ؛ إنهُ يبحث عن شئ ما. |
Biz onları arıyoruz, ama onlar da bir şey arıyor. | Open Subtitles | نحن نبحث عنهم، وهو يبحثون عن شيء آخر أبضاً. |
Kaptan, Calvin Wiggs bir şey arıyor. | Open Subtitles | أيها الكابتن ، أعتقد أن (كالفين ويجز) يبحث عن شيء |
Bazıları başka bir şey arıyor olabilirler. | Open Subtitles | بعضهم يبحث عن شيء آخر |
Bir şey arıyor. | Open Subtitles | يبحث عن شيء ما. |
Bir şey arıyor... | Open Subtitles | هو يبحث عن شيء ما |
Katil bir şey arıyor. | Open Subtitles | القاتل كان يبحث عن شيء ما. |
Başka bir şey arıyor muydu? | Open Subtitles | -هل يبحث عن شيء آخر؟ |
Ortalarında bir şey arıyor olacak. | Open Subtitles | انها سوف تكون تبحث عن شيء بين بين. |
Dolanıyor, sanki bir şey arıyor. | Open Subtitles | أنها تتخبط وكأنها تبحث عن شيء ما |
Bir şey arıyor gibi görünüyor. - Kamera. | Open Subtitles | يبدو أنها تبحث عن شيء ما. |
- Farrow kaçmış. - O kaçak değil, bir şey arıyor. | Open Subtitles | و ( فارو ) هرب ؛ إنهُ لا يتصرف مثل الهاربين إنهُ يبحث عن شئ ما. |
Görünüşe göre... bir şey arıyor gibi. | Open Subtitles | يبدوا أنه... . يبحث عن شئ ما |
Özel bir şey arıyor gibiler. | Open Subtitles | يبدوا أنهم يبحثون عن شيء محدد |
Herkes bir şey arıyor. | Open Subtitles | الجميع يبحثون عن شيء. |