ويكيبيديا

    "şey değil bu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأمر ليس
        
    • ذلك ليس أقل
        
    • هذا لا يبدو
        
    • هذا ليس إنعكاسًا
        
    • أنه لا يُلائمني
        
    Becerebilirim. Öylece yapılacak bir şey değil bu. Open Subtitles يمكنني التعامل مع الأمر ليس عليك القيام بالأمر فحسب
    Bu benim neye inandığımla ilgili bir şey değil. Bu senin itibarınla ilgili. Open Subtitles الأمر ليس بشأن ما أُصدّقه، بل بشأن سُمعتُك،
    Hayır, hayır, hayır. Dinle bir, öyle bir şey değil bu. Open Subtitles لا، لا، لا، أنصتِ الأمر ليس كما هو بادٍ
    Ama bu doğru değil. Bize haklarını verdiğin bir şeyi çaldığımızı iddia etmekten farklı bir şey değil bu. Open Subtitles ذلك ليس أقل شرعية من الإدعاء بأننا سرقنا شيئًا قد أعطيتِ لنا الحق فيه
    - Finn'in yapacağı bir şey değil bu. - Evet, değil. Open Subtitles (هذا لا يبدو (فين - كلا، لا يبدو -
    Rastgele bir şey değil bu. Bir tür koda benziyor. Adamımız bu. Open Subtitles هذا ليس إنعكاسًا فحسب إنّه نوع مِن الشفرات
    Bilmiyorum. Benim yapacağım bir şey değil bu. Sanki... Open Subtitles لا أعلم, أنه لا يُلائمني .. أنه كأن
    Hayır Pete, üçlü seksle ilgili bir şey değil bu. Open Subtitles لا يا (بيت) هذا الأمر ليس عن ممارسة جنس ثلاثي
    Sadace ekonomi ile ilgili bir şey değil bu. Open Subtitles الأمر ليس مجرد صوت أقتصادي لأي أحد
    Amına koyayım, dostum. 10 bin 20 binle alakalı bir şey değil bu. Open Subtitles اللعنة، يا رجل! الأمر ليس بشأن الـ10 أو الـ20 ألف دولار
    Benim yapacağım bir şey değil bu. Sanki... Open Subtitles الأمر ليس متوافقا معي وكأنه..
    Parayla alakalı bir şey değil bu Rhys. Open Subtitles الأمر ليس بشأن النقود يا ريس
    Bu yüzden sandığın kadar ortada olan bir şey değil bu. Open Subtitles لذا الأمر ليس واضحًا كما تظن.
    Yaralı bir bacakla aynı şey değil bu. Open Subtitles الأمر ليس سيان مع قدمِ تؤلم
    Bu öyle bir şey değil. Bu biraz karmaşık. Open Subtitles الأمر ليس هكذا إنه معقد
    Beni kovmuşlardı, aynı şey değil bu. Open Subtitles لقد طردوني، الأمر ليس سيان
    Bize haklarını verdiğin bir şeyi çaldığımızı iddia etmekten farklı bir şey değil bu. Open Subtitles ذلك ليس أقل شرعية من الإدعاء بأننا سرقنا شيئًا قد أعطيتِ لنا الحق فيه
    Bize haklarını verdiğin bir şeyi çaldığımızı iddia etmekten farklı bir şey değil bu. Open Subtitles ذلك ليس أقل شرعية من الإدعاء بأننا سرقنا شيئًا قد أعطيتِ لنا الحق فيه
    Hiç Lennox'ın yapacağı bir şey değil bu. Open Subtitles هذا لا يبدو من طباع (لينيكس)
    Hiç David'in yapacağı bir şey değil bu. Open Subtitles (هذا لا يبدو من شيّم (ديفيد
    Rastgele bir şey değil bu. Bir tür koda benziyor. Adamımız bu. Open Subtitles هذا ليس إنعكاسًا فحسب إنّه نوع مِن الشفرات
    Bilmiyorum. Benim yapacağım bir şey değil bu. Sanki... Open Subtitles لا أعلم, أنه لا يُلائمني .. أنه كأن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد