Ben de bir şey hissettim ve arkama baktım ama hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | شعرتُ بشيء ما و نظرتُ إلى الخَلف لكنني لمَ أرى شيئاً |
"Hayatımda böyle bir şey görmedim. Tam bir fecaat." | Open Subtitles | أذ أننى لم أرى شيئاً كهذا فى حياتى، كان أمراً مروعاً |
Vahşilerin hırsızlık amacıyla yaptıkları bir saldırıdan başka bir şey olduğu sonucuna varmama neden olacak bir şey görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ شيئاً قد يؤدي بي للإستنتاج إلا أنه كان شيء آخر غير هجومٍ قام به متوحشين بغرض السرقة |
Ray ve Claude hapishaneye yürüdüğünde hiç değişik bir şey görmedim. | Open Subtitles | لم أر شيئا مميزا في البداية ري و كلود يدخلون الزنزانة |
- Daha iyilerini de gördüm. - Daha önce böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | ـ الأمر يزداد سوءاً ـ لم أر شيئاً كهذا من قبل |
Ama ben gördüğüm şeyi biliyordum. Bunu gördüğüme çok memnundum. Yani o zamandan beri böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | لكني أعرف ما رأيته ، وشعرت بالرضا بما رأيته ، أعني ، أنني لم أرى شيئا كهذا ثانية |
Bunun gibi bir şey görmedim ben. Özellikle de yılın bu zamanı. | Open Subtitles | لم أرى شيء هكذا من قبل وخاصة في هذا الوقت من العام |
Ama eğer bana bunu yapacak potansiyele sahip olup olmadığını soruyorsan... bu sonucu çıkartmama neden olacak hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | ولكن إن كنتِ تسألينني عن إمكانيته لفعل ذلك الأمر لم أرى شيئاً يجعلني أظن ذلك |
Manyetometre bir şeyler algılıyor ama henüz bir şey görmedim. | Open Subtitles | مؤشر كشف المعادن متذبذب ولكنى لم أرى شيئاً |
Yeter! Siz doktorsunuz! Hayatımda böyle şey görmedim. | Open Subtitles | يكفي , أنتم أطباء لم أرى شيئاً كهذا في حياتي |
Ama onca zaman boyunca meleğe benzer hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | ، لكن طوال هذه الفترة لم أرَ شيئاً كالملاك |
Hiçbir şey görmedim. Yeminli ifademde de söylemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ شيئاً أخبرتكم في إقراري الخطي يا رجل |
Bir gardiyandı. Size söyledim, hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | كان حارساً سبق أن أخبرتكما، لم أرَ شيئاً |
Belki oradaydım. Fakat bir şey görmedim. | Open Subtitles | ربما كنت هناك لكنني لم أر شيئا على الاطلاق |
Hayır, hiçbir şey görmedim. Gözlerle ne yaptığımı gördünüz mü? | Open Subtitles | لا , لم أر شيئاً أتريان ما الذي فعلته بكرات العيون؟ |
Hakkında bu kadar az şey bildiğim böylesine güzel bir şey görmedim ben. | Open Subtitles | بحياتي لم أرى شيئا جميلا جدا أعرف عنه قليلا جدا. |
Daha önce böyle bir şey görmedim. Aralarından iki tanesi durup dururken birbirlerini öldürdüler. | Open Subtitles | لم أرى شيء مثل ذلك , إثنان من الأشخاص يقوموا بقتل بعضهم |
Yani, herhangi jelimsi bir şey görmedim. - Yumruk çakmaya ne dersin? | Open Subtitles | أعني أنّي لم أرَ شيئًا هلاميًّا يحدث، ما رأيك في مصافحة بالقبضة؟ |
Aslında pek bir şey görmedim. Camın önünde hareket eden bir şekil gördüm. | Open Subtitles | حسنا؛ لم أرى بالضبط أي شيء ما رأيته كان شخص يتحرك أمام النافذة |
Eh, hayatımda böyle bir şey görmedim. Yaşlı babanla böyle konuşmak. | Open Subtitles | أنا لم أر قط شيئا مثل هذا من قبل لي الحياة. |
Bir tür ağaç kenesi olabilir. Daha önce böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | إنه قمل خشب من نوع ما لم أرى شئ ما مثلهم من قبل |
Fırtınaya yakalanmakta yanlış bir şey görmedim. | Open Subtitles | لم أرى شىء غلط بمحاصرتنا من جانب العاصفة |
- Bir şey görmedim, değil mi? | Open Subtitles | أنا لم ارى شيئاً , أليس كذلك ؟ |
- Öyle bir şey görmedim. - Ben devam ederim Casey. | Open Subtitles | انا لم ارى شيئا كهذا سأتولى الأمر يا سيسى |
Bana soracak olursan bir şey görmedim. | Open Subtitles | على مدي اهتمامي , لم اري شئ |