| Marge, her şey harika görünüyor. Ben dondurma satmaya gidiyorum. | Open Subtitles | كل شيء يبدو رائعاً يا (مارج)، سأنطلق لأبيع بضائعي المجمدة |
| Merkezde egzersiz aletlerimiz var. Her neyse, her şey harika görünüyor, Bay Burns. | Open Subtitles | لدينا جهاز تدريب في المقر ، على أية حال ، كل شيء يبدو رائعاً سيد (بيرنز) |
| Cidden, her şey harika görünüyor. | Open Subtitles | كل شيء يبدو رائعاً |
| Her şey harika görünüyor. | Open Subtitles | كل شيء يبدو عظيماً |
| Her şey harika görünüyor. | Open Subtitles | كلّ شيء يبدو عظيماً. |
| Tamamdır, bu arada her şey harika görünüyor. - Güzel. | Open Subtitles | حسناً ، كل شئ يبدو رائعاً بالمناسبة |
| -Her şey harika görünüyor. | Open Subtitles | -كل شئ يبدو رائعاً |