Bir şey lazım olursa adamlarım burada. | Open Subtitles | لدي رجال في المحيط إذا كنت بحاجة إلى شيء |
Beraber kahvaltı ettiklerini kanıtlayacak bir şey lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى شيء ما يبين أنهم تناولا الفطور معاً |
Kamptan çıkma, oturarak yapabileceğin işleri yap yüksek bir raftan bir şey lazım olunca başkasından iste... | Open Subtitles | أبقى في المعسكر لأقوم بمهام وأنا جالسة فقط وأطلب في كل مرة عندما أحتاج شيء من رف علوي ولكن أتعرف؟ |
Sana oynayacak büyük bir şey lazım. | Open Subtitles | تحتاج شيء كبير جدا لتلعب به... |
Yeterince büyük değil. Tüm orduyu yok edebilecek bir şey lazım. | Open Subtitles | ليس كبيراً بما يكفي نحتاج شيء يمكنه هزيمة جيش بأكمله |
Rahatsız etmek istemedim. Bir şey lazım mı diye soracaktım. | Open Subtitles | لا أريد أن أغزو خصوصيّتكِ، إنّما أريد أن أرى إن كنتِ تحتاجين شيئًا |
Neymiş? Bana fıstık ezmesi görevi gibi göze çarpacak bir şey lazım. | Open Subtitles | أنّي أريد شيء مبهرج مثل حركة زبدة الفول السوداني. |
Güzel bir şey lazım. O kadınla buluşunca, bir daha görmem. | Open Subtitles | والآن أريد شيئا لطيفا بعد أن يقابلها لأنه على الأرجح لن أراه مره أخرى |
Camı kaldıracak keskin bir şey lazım. | Open Subtitles | أحتاج لشيء حاد لكي أفتح النافذة |
Eğer başka bir şey lazım olursa, benim ofisim aracılığıyla onlara ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | يُمكنك طلبهم من خلال مكتبي أيها المحقق، إذا احتجت لشيء آخر. |
-Bir şey lazım olursa söyle. | Open Subtitles | -أخبرني إن إحتجت شيئاً |
Piknikten çok bereket sembolü havası verecek bir şey lazım. | Open Subtitles | نريد شيئاً يجعل الأمر أشبه بنزهة ومليء بالفواكه |
Ama çalıştırmak için güç verecek bir şey lazım. | Open Subtitles | من أجل تشغيله، ونحن بحاجة إلى شيء لتشغيله. |
- Kurabiye zaten var, ama haklısın, ilham veren ve daha etkileyici bir şey lazım. | Open Subtitles | حسنا، يتم التبرع الكوكيز، لذلك نحن وجود لهم، ولكن أنت على حق. نحن بحاجة إلى شيء ملهمة... والفاحشة لإعطاء هؤلاء النساء. |
- Seni kendine getirecek bir şey lazım. | Open Subtitles | أنتَ بحاجة إلى شيء لينعشك ، يا فتى. |
Onun kızkardeşinin olan bir şey lazım. | Open Subtitles | سوف أحتاج شيء ينتمي لأخته Sispann agresè |
- Bi' şey lazım mı diye sormaya geldim. | Open Subtitles | -أتيت فقط لأرى إن كنت تحتاج شيء آخر |
Kazanmak istiyorsak yeni bir şey lazım. | Open Subtitles | نحن نحتاج شيء جديد إذا أردنا الربح |
Rahatsız etmek istemedim. Bir şey lazım mı diye soracaktım. | Open Subtitles | لا أريد أن أغزو خصوصيّتكِ، إنّما أريد أن أرى إن كنتِ تحتاجين شيئًا |
- Üstüne yazacak bir şey lazım. - Hallediyorum. | Open Subtitles | أريد شيء لأكتب عليه أعمل على ذلك |
- Ben de bu düşünceye katılıyorum ama biraz daha az uçuk bir şey lazım bana. | Open Subtitles | وأنا اتفق مع وجهة نظرك أنا فقط أريد شيئا يخفف من أمر الشذوذ |
Bana sudan ağır bir şey lazım. | Open Subtitles | أنا أحتاج لشيء أقوى قليلاً من الماء. |
Başka bir şey lazım olursa, araman yeterli. | Open Subtitles | إذا احتجت لشيء ما، فقط اتصلي بي |
O zaman kurtulmak için bize inanılmaz derecede yapay bir şey lazım! | Open Subtitles | و لإنقاذ انفسنا نريد شيئاً غير طبيعي بالمرة! |
Göze çarpmayan bir şey lazım, biraz tarzı olan bir şeye. | Open Subtitles | نحتاج إلى شيء لا يجذب الأنظار. لكن مع قليل من الأناقة. |
Ağır bir şey lazım, hamile bir kadının yerine geçebilecek bir şey. | Open Subtitles | هذا صحيح نحتاج لشيء ثقيل ويكون الضعف .. حتى يقنعنا انه لإمرأة حامل |
Tanrım, bir şey lazım. Bir şey lazım. | Open Subtitles | يا إلهي نحن ، نحن نحتاج لشيئ ما نحتاج لشيئ ما |
Bize gün boyu bakacak bir şey lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة الى شيء أن ننظر إلى خلال النهار. |