Bu kasabanın başından geçen şeylerden sonra her şey olabilir. | Open Subtitles | بعدما مرّت به هذه المدينة، أي شيء يمكن أن يحدث. |
Kaygım şu ki, bir çadırın altında her şey olabilir. | Open Subtitles | ما يقلقني هو أن أي شيء قد يحدث تحت خيمة |
Belki senin için yapabileceğim bir şey olabilir. | Open Subtitles | هناك ، بكل الأحوال شيء ممكن أن أفعله من أجلك |
"Her şey olabilir Perşembeleri"ni geri getirmeye ne dersin? | Open Subtitles | ماذا لو أرجعنا نشاط "أي شيءٌ قد يحدث يوم الخميس"؟ |
Hayatın boyunca bir şey olabilir diye endişelenmeni istemedim. | Open Subtitles | لم أريدك أن تنتظري لبقية حياتك قلقة على شيء ربما لن يحدث أبداً |
O kız yüzünden her şey olabilir. Her şey. | Open Subtitles | مع فتاة مثل هذه أي شيء يمكن أن يحدث أي شيء |
Lütfen bağırmayın efendim! Benim durumumda, her şey olabilir! | Open Subtitles | أرجوك لا تصرخ سيدي في موقفي هذا , أي شيء يمكن أن يحدث |
Ama senin hayatını ortaya koyarak değil. Şovda her şey olabilir. | Open Subtitles | بلى , ولكن ليس بالمخاطرة بحياتك , أي شيء يمكن أن يحدث في الحفلة |
Peki ama bir sonraki her şey olabilir perşembesinde kesinlikle bara gidiyoruz. | Open Subtitles | "حسنا, لكن "أي شيء قد يحدث يوم الخميس القادم حتما سنذهب لبار |
Onun dışındakiler değişkendir, her şey olabilir. Ama bu belirli anlar, sabit kalmalıdır. | Open Subtitles | أي شيء آخر قد يتغير , أي شيء قد يحدث ولكن تلك اللحظات المعينة يجب أن تبقى |
Kuralları bilmiyorsun, her şey olabilir. | Open Subtitles | ليس هناك أي قوانين تمنعني ، أي شيء قد يحدث |
Hayatta her şey olabilir. | Open Subtitles | هذا ماحدث أيّ شيء ممكن أن يحدث في هذه الحياة |
Ben, boktan İngiliz sahil şehirlerinden ziyade daha çok Alplere ya da Barcelona'ya arazi gezisi yapmaya alışkındım fakat Swanage'e doğru ilerlerken ilk birkaç saat boyunca, bir heyecan duygusu hakimdi her şey olabilir havası vardı. | Open Subtitles | كنت معتادا على رحلات ميدانية إلى أماكن مثل برشلونة أو جبال الألب أكثر من المدن الساحلية الإنجليزية اللعينة ولكن حينما توجهنا إلى سوانج كان هناك بالتأكيد نوع من الإثارة شعور بأن أي شيء ممكن أن يحصل000 |
Bu adada her şey olabilir, dedektif. | Open Subtitles | أيّ شيء ممكن أن يحدث على هذه الأرض أيّتها المحققّة. |
Tamam, Her şey olabilir Perşembesi'ni resmen tekrar yürürlüğe sokuyorum. | Open Subtitles | حسناً. أنا رسمياً أُعيد إحياء "أي شيءٌ قد يحدث يوم الخميس". |
Yaratılış 52, her şey olabilir. Bir cadde ismi? | Open Subtitles | سفر التكوين 52 يمكن أن يكون أي شيء, ربما اسم الشارع؟ |
Ted, biraz caydırıcı olmak iyi bir şey olabilir. | Open Subtitles | تيد، القليل من الفوضى قد يكون أمراً جيداً |
Onunla konuşmam, onu bu yaptıklarına iten şey olabilir. | Open Subtitles | محاولتي تهدئته قد يكون الشيء الذي يدفعه بقوة له |
Bu, kumsalda kum tepelerine olanlara benzer bir şey olabilir. | TED | قد يكون شيئا مثل الذي يحدث بالنسبة للكثبان الرملية على الشاطئ. |
Belki Kore'yle ilgili bir şeydir. Geçmişlerindeki bir şey olabilir. | Open Subtitles | ربما شيء له علاقة بـ "كوريا" ربما شيء في ماضيهن |
Konu o olduğu zaman her şey olabilir herhalde. | Open Subtitles | المليمتر. أَفترضُ مَع a أَدُورُ مثله، كلّ شيء محتمل. |
Beyzbol sürprizlerle doludur. Her şey olabilir. | Open Subtitles | مرحبا البيسبول مليئة بالمفاجئات أي شئ يمكن أن يحدث |
Veya odadaki kişileri tanımlamamızı sağlayacak özel bir şey olabilir. | Open Subtitles | أو يكون شئ شخصى يمكننا من تحديد هوية من بالغرفه |
Ve şimdi olmamak için uğraştığım şey olduğum şey olabilir. | Open Subtitles | والآن الشيء جدا لقد كنت تحاول جاهدا ألا يكون هو الشيء جدا قد تصبح لدي ل. |
Sizin evlilik albümünüzde felan bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | يمكن أن يكون أيّ شيء في... ألبوم زفافكما أو... |