Bu dağın içerisinde bir şey olduğuna dair çok açık bir kanıttı. | TED | إنها دلالة واضحة على وجود شيء ما داخل الجبل. |
Genellikle derinlerde bir yerde, daha büyük bir şey olduğuna dair işaretler vardır semptomlar, kırmızı bayraklar, uyarı işaretleri. | Open Subtitles | دائماًماتكونهناكدلالة على وجود شيء أكبر يحدث فيالخفاء أعراض،أعلامحمراءوإشاراتتحذيرية |
Eminim ona yardımcı oldun ama sesinde "Hak ettin" diyen bir şey olduğuna da %100 eminim. | Open Subtitles | ومتأكدة أنّك كنت موجودا إلى جانبها، %لكنني أيضا واثقة 100 من وجود شيء في صوتك يقول، "تستحقين ذلك". |
Kaza yerinde görünenden başka bir şey olduğuna dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي دليل على وجود شيء |