Sana ya da bebeğimize bir şey olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يصيبكِ مكروه... أو يصيب طفلنا |
Çünkü, sana bir şey olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لأنّني لا أريد أن يصيبكِ مكروه |
Evet. İçinde, bize bir şüpheli gösterecek bir şey olmasını umuyorum. | Open Subtitles | أجل، آمل أن يكون شيء هنا يمكنه أن يقودنا نحو مشتبه به. |
Belki de başka bir şey olmasını ümit ediyordum. | Open Subtitles | ربما كنتُ آمل أن يكون شيء آخر. |
Başka bir şey olmasını istiyorum. | Open Subtitles | إنني أريد ذلك أن يكون شيئاً مختلفاً |
Evet ve şöyle sağlam bir şey olmasını istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أردته أن يكون شيئاً جيداً |
{\cH00FFFF}Duke ile 2 gün bir şey olmasını bekleyerek oturduk.{\cH00FFFF} | Open Subtitles | الدوق وأنا جَلستُ هناك ليومين فقط يَنتظرُ حدوث شيء. |
Böyle bir şey olmasını hayatta istemezdim. | Open Subtitles | لن نرغب في حدوث شيء كهذا لها ولو بعد مليون سنة |
Sana bir şey olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يصيبكِ مكروه. |
- Ben de bir şey olmasını beklemiyordum, olsun. | Open Subtitles | -أنا لا أتوقعه أن يكون شيء |
Saldırıya geçirecek bir şey olmasını tercih ederim. | Open Subtitles | يفضل أن يكون شيئاً يؤدي إلى هجوم |
Bir haberin ön sayfada çıkması için, ''haber'' adından anlaşılacağı gibi, bu haberin yeni veya şaşırtıcı bir şey olmasını bekleriz. | TED | أن يكون شيءٌ كهذا في أخبار الصفحة الرئيسية، أن يُعطى وصف "الخبر" بحد ذاته، يمكننا أن نفترض أن يكون شيئاً جديداً أو مفاجِئاً. |
Bir şey olmasını değil. | Open Subtitles | لا أريد ذلك أن يكون شيئاً. |
Oraya, sanki bir şey olmasını beklermiş gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تنظر وكأنّك تنتظر حدوث شيء |