Sakin olursanız, hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | ابقي هادئة وسيكون كل شيء على ما يرام لنذهب |
Güven bana, Rahul'a hiç bir şey olmayacak. Onu canlı bir şekilde kurtaracağız. | Open Subtitles | ثقي بي , لن يحدث شيء لــ راهول , سنخرج من هنا أحياء |
Hayır, bunun farkındayım. Sadece bize bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا، أنا أُقدّر هذا، فقط إن الأمور ستكون بخير |
Bir şey olmayacak. Kurtulamayacağını söylüyorlar. | Open Subtitles | الاحتمالات هي انها لن تكون بخير . يجب ان نذهب. |
Bu sahnede bir şey olmayacak. Sadece iki kız var. | Open Subtitles | لا شيء سيحدث في هذا المشهد ، إنهمـا مجرد امرأتـان |
Sadece anestetiği verdiğimde. Sonra bir şey olmayacak. Hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | فقط عندما أضع المخدر, بعدها ستكونين بخير, لن تشعري بشيء |
Panik yapmamalıyız. Bir şey olmayacak. | Open Subtitles | نحتاج لأن نكون هادئين سنكون بخير |
Bir şey olmayacak. Gülümse ve olduğun gibi davran. | Open Subtitles | ستكونين على ما يرام ابتسمي فقط وتصرّفي على طبيعتكِ |
Traktörlerden biri havaya uçmadıkça bana bir şey olmayacak. | Open Subtitles | إلا إذا كان أحداً من الجرارات أنفجر سأكون على ما يرام |
Bir şey olmayacak, telaşlanma. | Open Subtitles | الأمور ستكون على ما يرام ستكوني على ما يرام |
Eğer ben ayarlamazsam, hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | يبدو أنه لن يحدث شيء ما لم يكن من تدبيري. |
Efendim, planınızı bana söylemelisiniz yoksa hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | عليك أن تطلعني على خطتك يا سيدي وإلا فلن يحدث شيء |
Ama hiçbir şey olmayacak, oraya gir... onlara parayı ver ve geri gel. | Open Subtitles | لكن لن يحدث شيء اذا دخلت لهناك فقط أعطيتهم المال، وخرجت |
O akıllı ve dikkatli. Ona güveniyorum. Ona bir şey olmayacak. | Open Subtitles | إنها ذكية وحذرة وأنا أثق بها وهي ستكون بخير |
O çok zeki ve dikkatli br çocuk. Ona güveniyorum. Ona bir şey olmayacak. | Open Subtitles | إنها ذكية وحذرة وأنا أثق بها وهي ستكون بخير |
Bir şey olmayacak. | Open Subtitles | وحصلت ولنا جميعا. وقال انه سوف تكون بخير. |
Hiçbir şey olmayacak. Sence yapabilir misin? | Open Subtitles | لا شيء سيحدث هل تعتقد أن بأمكانك أن تفعل؟ |
Ne çarparsa çarpsın sana bir şey olmayacak. | Open Subtitles | بغض النظر عن ما الذي يضربك، ستكونين بخير. |
Bize bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا بأس أيها الطفل الصغير سنكون بخير |
Tümör iyi huylu. Hiçbir şey olmayacak. Midesinde biraz yanma dışında. | Open Subtitles | الورم حميد، لن يحدث شيئاً عدا حرقة القلب |
Sana bir şey olmayacak. Bu konuda eminim. | Open Subtitles | سوف تكونين بخير, أنا متفائلة بشأن هذا |
Öyle bir şey olmayacak. Her şey yolunda gidecek. | Open Subtitles | لن يسير الأمر بتلك الطريقة، سنكون على ما يُرام. |
Emma'yla git. Bana bir şey olmayacak. Söz veriyorum. | Open Subtitles | إذهبي مع (إيما), سوف أكون بخير أعدك, حسناً ؟ |
Bir şey olmayacak, sadece aşağı inmemiz gerekiyor, olur mu? | Open Subtitles | .سوف نكون بخير يجب أن ننزل وحسب، إتفقنا؟ |
Sessiz olun! Emirlerime itaat ettiğiniz sürece hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | اهدأوا الان , لن يحدث شئ ما دمتم تتبعون تعليماتي |
Dinle. Bana bak. Sana bir şey olmayacak tamam mı? | Open Subtitles | إسمعي, إنظري إلي لن يحدث شيئ إليك, أجل؟ |
Yavrularımıza hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا شيء سوف يحدث لجرائنا لما هي تريدهم؟ |