Ama birkaç ay önce bir şey olmuştu. O közün biraz daha parlak yanmasını sağlayan bir şey. | Open Subtitles | ولكن قبل عدة شهور، شئ ما حدث جعل تلك الجذوة تشتعل أكثر |
Orada babama bir şey olmuştu. | Open Subtitles | شئ ما حدث هناك لأبي Something happened there to my father |
Noel konserinde de aynı şey olmuştu. | Open Subtitles | نفس الشيء حدث في حفلة عيد الميلاد |
Milenyum hatasında da aynı şey olmuştu. | Open Subtitles | نفس الشيء حدث ذلك العام |
Bunun gibi bir gecede tuhaf... bir şey olmuştu. | Open Subtitles | نعم، كانت ليلة كهذه تماما... وحدث شيء غريب... |
Ama bu Liman Koyu Kasabı olayı ortaya çıktığında kimseye söylemediğim bir şey olmuştu. | Open Subtitles | (ثمّظهرتلناقضيّة(سفّاحمرفأالخليج ... وحدث شيء لم أخبر أحدًا به قطّ |
Orada bir şey olmuştu. Gerçek bir olay. | Open Subtitles | شئ ما حدث هناك انه امر حقيقي |
Çünkü bir şey olmuştu. | TED | لأن شئ ما حدث |
Sana değil, bana bir şey olmuştu. | Open Subtitles | الشيء حدث لي أنا |