Size bir şey söyleyeceğim. Onu asla kızdırmak istemezsiniz. | Open Subtitles | دعيني أخبرك بشيء أنتِ لا تريدين أن تبدأي الكلام عنها |
Sana bir şey söyleyeceğim. Ama yüzüme bakmayacaksın. | Open Subtitles | لدي شيء لأقوله لك ولكن يجب ألا تنظر ألي |
Ama gitmeden önce bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | لكن دعيني أقول شيئاً واحداَ قبلَ أن أذهَب |
Sadece bir tek şey söyleyeceğim. Sidney amcam -sevgili amcam, öldü kendisi- bana üç şeyi hiçbir zaman unutma derdi: | Open Subtitles | دعيني أخبرك شيئاً ، عمي سيدني عم رائع ، ميت الآن |
Sana önemli bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | اسمع، لدي شيء أقوله لك، شيء مهمّ. |
Tai Chi'nin bir uygulayıcı olarak sana bir şey söyleyeceğim, bayan... | Open Subtitles | ,كمدرب لفن التاي شي دعيني أخبرك بشيء يا آنستي |
Çünkü sana bir şey söyleyeceğim. Uçuk kolay bir şey değildir. Akarsu raftingi turu da değildir, şu reklâmdaki düşünmeni istedikleri gidi. | Open Subtitles | دعيني أخبرك بشيء ، داء الزهري ليس بنزهة ، إنه ليس نزهة بركوب طوافات نهرية أيضاً ، كما يريدونك أن تعتقيد في الإعلانات |
Birazdan sana seni çok üzecek bir şey söyleyeceğim. Hem de çok. | Open Subtitles | سوف أخبرك بشيء في لحظة قد يغضبك, بالتأكيد |
Kapıyı aç, lütfen. Sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | افتحي الباب ، رجاءً لدي شيء لأقوله لكِ |
Bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا لدي شيء لأقوله. |
Artık siz bir takımsınız, onun için birkaç şey söyleyeceğim: | Open Subtitles | الآن أنتن فريق لذلك علي أن أقول شيئاً مثل |
Size bir şey söyleyeceğim ve hepinizin duymak istediğine eminim. | Open Subtitles | سوف أقول شيئاً وأعلم أن الجميع يود سماعه |
Peki, sana bir şey söyleyeceğim ama beni dikkatle dinlemeni istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، يجب أن أخبرك شيئاً عنها وأريدك أن تستمع إلىّ ، حسناً ؟ |
Bir şey söyleyeceğim, çok önemli. | Open Subtitles | لدي شيء أقوله لكِ شيء مهم جداً |
Tamam, sana bir şey söyleyeceğim. Lütfen erkek olduğunu söyleme. | Open Subtitles | حسنا , أظن أنه من الأفضل أن أخبرك شيء أرجوك لا تقولي لي أنك شاب |
Sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | دعيني أخبرك شيئا |
Şimdi, sana bir Norveçlinin hissedebileceği kadarıyla, tüm hislerimle bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | والان سأقول شيء بكل المشاعر التي يمكن للنرويجي حشدها |
Şimdi bir şey söyleyeceğim ve umarım bir daha tekrarlamam. | Open Subtitles | سأقول شيئاً ما الآن وأتمنى بألا يكون عليّ أن أكرره |
İyi seçimler yapman için büyüttüm seni ve yapacağına da inanıyorum ama sana bir çift şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | رفعت لك لكي تجعل الخيارات جيده, وسأفترض بأنك, لَكنِّي سَأُخبرُك شيءَ واحد. |
Doktor, daha önce kimseye söylemediğim bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | أيها الطبيب سأخبرك بشئ لم أخبره به أحداً من قبل |
Gideceğim gitmesine ama Tanrı beni hatırlasın diye beklerken Kardeş Ramirez'in kardeşi, ben, Tuco Ramirez sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأذهب في انتظار الرب ليذكرني أنا توكو راميرز أخو الأخ راميرز سأخبرك بشيء |
Sana bir şey söyleyeceğim. Pezevenklik bizde aile mesleğidir. | Open Subtitles | سأخبرك شيء شجرة العائلة ذالك التى جعلتنى قواد |
Size bir şey söyleyeceğim, bayan Bu herif, benim en iyi dostum. | Open Subtitles | سأخبرك شيئا يا سيدتي هذا الشاب هنا هو أفضل أصدقائي |
Sana bir şey söyleyeceğim, saçına bayıldım ve üstelik tıpkı bir at gibi gözlerin var. | Open Subtitles | سأخبرك شيئاً, يعجبني شعرك جداً وعينيك تشبه عيني الحصان |