Temsil ettiğim şey yüzünden beni sevmeyen birisiyle ilk kez karşılaştığım an buydu. | TED | وكانت المرة الأولى التي أواجه فيها شخصًا لا يحبني ببساطة بسبب ما أمثله. |
Ama o gece söylediğim şey yüzünden oraya gidecek cesareti buldu. | Open Subtitles | لكنه بسبب ما قلته أنا تشجعت لتذهب الى هناك ليلة البارحة |
Oyunun ilk yarısı boyunca soyunma odasında olan şey yüzünden dikkatim dağınıktı. | Open Subtitles | لقد كنت مشتتاً طوال الشوط الاول بسبب ما حدث في الغرفة المغلقة |
Bunun yoğunlaşma denen şey yüzünden olmadığı ortaya çıkıyor, ve bu, şunu açıklıyor. | TED | يبدو ان ذلك ليس بسبب شيء يسمى غشاء التكثيف, وهذا يعطي تفسيرا لذلك |
Ama böyle bir şey yüzünden başkalarının bana gülmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أريد أن يضحك علي الآخرون بسبب شيء كهذا |
Dün gece söylediğim şey yüzünden böyle davranıyorsun değil mi? | Open Subtitles | هذا بسبب ما قلتَه الليلة الماضية , أليس كذلك ؟ |
Tekdüze ve beton olduğu için değil, simgelediği şey yüzünden: Vatandaşları asker ve köle olan ülkenin geri kalanından beslenen bir canavar. | TED | ليس لانها جامدة و رتيبة ، لكن بسبب ما تمثل : وحش يقتات على باقي الدولة حيث ان مواطنيها عبارة عن جنود و عبيد. |
Ve yaptığım şey yüzünden cehenneme gitmeyecegim. | Open Subtitles | و بالتالي لن اكون مضطراً للذهاب للجحيم بسبب ما قمت به |
Alanı burada, yer altında olan bir şey yüzünden boşalttılar. | Open Subtitles | لقد أخلوا المنطقة بسبب ما يوجد هنا تحت الأرض |
Yapabildiğin şey yüzünden değil. | Open Subtitles | إنه لم يكن بسبب ما يُمْكِنُك أَنْ تَفعليه |
Kahvaltıda yediği şey yüzünden başına böyle bir şey gelen kaç kişi tanıyorsun? | Open Subtitles | وكم شخصاً ممن تعرفهم حدثت لهم ردود فعلٍ كهذه بسبب ما تناولوه على الفطور؟ |
Sana söylediği şey yüzünden kaçtın, değil mi? Bunun, benim hapiste olmamla bir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | لقد هربت بسبب ما قاله ، صحيح؟ ليس للأمر علاقة بوجودي في السجن |
Yaptığın şey yüzünden birçok iyi askerin öldüğünü biliyorum ve hesabını vereceksin. | Open Subtitles | أفهم بأنّ العديد من الرّجال الجيّدين ماتوا بسبب ما فعلت. وسوف تجيب عن ذلك. |
Geçenlerde yukarı çıktım ve gördüğüm şey yüzünden kustum... çöpte öylece atılmış bir bebek vardı. | Open Subtitles | يوما ما تقيأت بسبب ما رأيت كان طفلا رضيعا تم التخلص منه لقد سقطت على الأرض مغشيًا عليّ |
Yaptıkları şey yüzünden 20 yıldır dünyamız parçalanmaya devam ediyor. | Open Subtitles | منذ عشرين سنة وعالمنا مهترئ بسبب ما فعلوه |
25 yıl önce yaptığım şey yüzünden evrenimiz bozulmaya başlıyor. | Open Subtitles | عالمنا يتفكك بسبب ما فعلته قبل 25 سنة مضت |
Kiliseye bu kadar çok gelen kişi kendini, yaptığı bir şey yüzünden affetmeyen kişidir. | Open Subtitles | الشخص الذى يأتى إلى الكنيسة هكذا هو شخص لا يستطيع مسامحة نفسه بسبب شيء ما |
Bir şey yüzünden çok üzgündüm. Bir şey yüzünden çok mutsuzdum. | Open Subtitles | و لكني كنت حقا غاضب بشأن شيء ما و أشعر بالكئابة بسبب شيء ما |
Söylediğim bir şey yüzünden Daniel'ın suçlu olduğunu sanıyor! | Open Subtitles | والدي، انه يعتقد فقط ان دانيال مذنب بسبب شيء قد قلته |
Kendini yapmaktan alıkoyamadığı bir şey yüzünden aleyhinde dava açılır mı? | Open Subtitles | هل سيتم ادانتها على شئ لم يكن باستطاعتها ؟ |
Jüri senden neden nefret ettiğini bulacaktır. Efendisine yaptığın bir şey yüzünden. | Open Subtitles | المحكمة ستجد مبررا لكرهه لك, ستقول, بسبب شئ ربما فعلتيه لسيده |
Çatışma sırasında olan bir şey yüzünden. | Open Subtitles | بسبب شيءٍ حدث خلال تبادل إطلاق النّار |
Yemekte olan şey yüzünden gelmedim. Lütfen kapıyı aç. | Open Subtitles | لست هنا بخصوص ما حدث بالعشاء فقط من فضلك |
Gazete yazdığı bir şey yüzünden 20 kişi yaşlı bir adamı mı döveceksiniz? | Open Subtitles | عشرون رجلاً منكم ضدّ رجلاً عجوزاً من أجل شيء كتبه في صحيفة ؟ |
Hayır. Demek istediğim de bu zaten. Yapmadığım bir şey yüzünden kovuluyorum. | Open Subtitles | لا ، ما أعنيه هو أنني كنت سأطُرد لشيء لم أفعلة |
Böyle ufak bir şey yüzünden kıyamet mi kopsun istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تتفتّح أبواب الجحيم لأجل شيء في غاية التفاهة؟ |
Kardeşim, şu an kafası yerinde değil. Benim yaptığım bir şey yüzünden. Benim yaptığım bir seçim yüzünden. | Open Subtitles | أختي فاقدة الصواب الآن .بسبب أمر فعلته، قرار اتّخذتُه |
Yaptığım ya da yapmaya teşebbüs ettiğim şey yüzünden mi? | Open Subtitles | بسببِ ما فعلتهُ؟ أو ما حاولتُ فعلهُ؟ |