Başına bir kurşun sıkacağını biliyordun da neden bir şey yapmadın? | Open Subtitles | كنت تعرف أنّ ذلك الشخص سيفجّر رأسه ولمْ تفعل شيئاً له |
Evet sana tuhaf davrandığını söyledim ama bir şey yapmadın. | Open Subtitles | أجل، أخبرتك أنّها كانت تتصرف بغرابة، لكنّك لم تفعل شيئاً. |
Bir yıl boyunca benden hoşlandın ve bunun için hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | لقد أُعْجِبْتَ بي منذ سنة و لم تفعل شيء حيال ذلك |
Yani buraya gelip zamanımı harcamaktan başka bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لذلك أنت لم تفعل شيئا هنا ما عدا تضيع وقتي. |
Hayır, hiçbir şey yapmadın. Bu-- senin ile alakalı değil. Gerçekten değil. | Open Subtitles | لا, لم تفعلي شيئاً, إنه حقاً ليس بشأنكِ, إنه حقاً ليس كذلك. |
Tıpkı hiçbir şey yapmadığın o gün gibi. Hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | .مثل ذلك اليوم عندما لم تفعل شيئًا .أنّك لم تفعل شيئًا |
Neden yorgunsun bimiyorum. Bugün hiçbir şey yapmadın ki. | Open Subtitles | لا أعرف سبباً لتعبك إنك لم تفعل شيئاً اليوم |
Hiçbir şey yapmadın. Asla yapmazsın. Asla kaynaşmazsın! | Open Subtitles | إنك لم تفعل شيئاً إنك لا تفعل شيئاً ابداً |
Ben bir şey yapmadım. Tamam ya işte, bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً - صحيح , أنت لا تفعل شيئاً - |
Bir şey yapmadın sen o sadece senin mekanındaydı. | Open Subtitles | أنت لم تفعل شيئاً. لقد كانت فقط في منزلك. أنت لم تفعل شيئاً, أليس كذلك؟ |
- Karan hiç bir şey yapmadın, sen sadece bana mutluluk verdin. | Open Subtitles | بالحقيقة لم تفعل شيء لقد منحتني السعادة فقط |
- Kimin için? Kendin için mi? Beni cehenneme atmaktan başka bir şey yapmadın, nedenini bilmeliyim. | Open Subtitles | بالنسبة لك، لم تفعل شيء إلا رميك لي في ذاك الجحيم،و أريد أن أعرف لماذا |
Tıpkı hiçbir şey yapmadığın o gün gibi. Hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | .كذلك اليوم الذي لم تفعل فيه شيئا .أنت لم تفعل شيئا |
Konuşmaktan başka bir şey yapmadın ama söylediğin bir şey de yok. | Open Subtitles | لم تفعل شيئا سوى الكلام لكنك لا تقول شيئا |
Beni yarı yolda bıraktın! Başım beladaydı, ve sen hiçbir şey yapmadın! | Open Subtitles | أنتِ فقط تركتيني محاصره أنا كُنت في مشكلة وأنتِ لم تفعلي شيئاً |
Sen hiçbir şey yapmadın. Dawn Stiles sana hâkimdi. | Open Subtitles | لم تفعلي شيئاً لأن جسدك كان مسكوناً بداون ستايلز |
Beni engellemekten başka bir şey yapmadın, Hep senden daha iyi olurum diye korktun. | Open Subtitles | لم تفعل شيئًا سوى إعاقتي خوفًا من أن أصبح أفضل منك |
Kimliğini vermek zorunda değilsin. - Yanlış bir şey yapmadın ki. | Open Subtitles | لست مضطراً لأن تعطيه بطاقة تعريفك لأنك لم تقترف خطأً |
- Sen yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | النقطة، المجلس الطبي يعتقد أنها فعلت شيئا خاطئا، |
Beni dinle. Şu ana dek yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | اسمعني ، إلى الآن أنت لم تفعل أي شيء خاطئ |
9. sınıfta,Tommy Cavanaugh sana bulaşıp dururdu, ama bunun hakkında hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | في الصف التاسع عندما كسر تومي كافانوف القواعد التى كنت تضعها انت وتحزر اي احد من تعديها ... لم تفعل شئ وقتها |
Dırdır edip şikayetten başka bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لم تفعل شىء سوى الاشتكاء و افتعال المشاكل |
Buraya geldiğimden beri, şikayet edip inlemekten başka hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | لم تفعل شيئ سوى التذمر منذ وصولي إلى هنا |
Üç günlük tatil boyunca hiç bir şey yapmadın mı? | Open Subtitles | انظري، كان لدينا 3 أيام عطلة، ولم تفعلي أي شيء؟ |
Erkeklerle bir şey yapmadın. Yani, bana söylerdin, değil mi? | Open Subtitles | لم تفعلي شيء أبداً أعني , لو فعلتي ذلك لقلتي لي , أليس كذلك ؟ |
Sanki sen hiç yanlış bir şey yapmadın. O kadar da farkımız yok aslında. | Open Subtitles | وكأنك لم تقم بأيّ فعل خاطئ، نحن لا نختلف كثيراً |
Geldiğinden beri yalan söylemekten ve sorun çıkarmaktan başka bir şey yapmadın. | Open Subtitles | فأنت لم تفعلي شيئ سوى نشر الأكذيب وعمل المشاكل منذ وصلتي هنا |