Düşmanlarını öldürdükten ve memleketini düzene soktuktan sonra, son bir şey yapması gerektiğini söylemiş. | Open Subtitles | ويقوم بقتل كل أعدائه، ويجهز منزله هناك، يجب أن يفعل شيء واحد قبل أن يرتاح. |
Molly'e bir şey yapması gerekiyor ve bunu yapması için de güçlü olması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يفعل شيء لها، ويحتاج أن يكون أقوى لهذا |
Molly'e bir şey yapması gerekiyor ve bunu yapması için de güçlü olması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يفعل شيء لها، ويحتاج أن يكون أقوى لهذا |
Senin derdin ne? Bir şey yapması, önemli olması için eline geçen bir fırsat bu. | Open Subtitles | ما هي مشكلتك أنها فرصته ليفعل شيئاً ليكون شيئاً |
Şiddet içeren bir şey yapması için çılgına dönmesine yetecek kadar işte. | Open Subtitles | ما يكفي لجعله يُصبح هائجاً، ليفعل شيئاً عنيفاً. |
Dr. Bauer'i tek bir şey yapması için seçtim ama beceremedi; çünkü zayıf. | Open Subtitles | احتجت من الطبيبه بارو ان تفعل شيء واحد وقد خيبت ضني لانها ضعيفه |
Alison deli biliyoruz da böyle bir şey yapması? | Open Subtitles | نحن نعلم ان أليسون مجنونة , لكن ان تفعل شيء من هذا القبيل ؟ |