Dün gece sizden ayrıldıktan sonra gerçekten aptalca bir şey yaptım. | Open Subtitles | الليلة الفائته عندما تركتكم فعلت شيء غبي جداً |
Onu üzecek birkaç şey yaptım, bana öfke kustu. | Open Subtitles | ،لقد فعلت شيء أزعجه و أصبح مجنون في وجهي |
Ama beni tutuklamaları için haklı nedenleri vardı. Ben kötü bir şey yaptım. | Open Subtitles | لكن كان لديهم الحق في سجني فعلت شيئا سيئا |
Senin için, insanların orta yerinde çok şahsi bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئاً خاصاً جداً في مكان عام, فقط من أجلك |
Ben bu akşam senin için bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شئ من أجلك الليلة الأن أريدك أن تفعلِ شئ من أجلي |
Evet, hayatımda gurur duymadığım birçok şey yaptım ...ama bu sana ve Walter'a karşı dürüst olmadığım anlamına gelmez. | Open Subtitles | حسناً ، أنا فعلت أشياء لا أفتخر بها لكن هذا لا يعني أنني كاذب طوال هذه المدة |
Ben de her gazetecinin yapacağı bir şey yaptım: Kendisine bir mektup yazdım, röportaj talebinde bulundum ve mektubu New York'taki kulesine gönderdim. | TED | لذلك فعلت ما كان سيفعله أي صحفي كتبت له رسالة خطيّة طلبت إجراء مقابلة معه، وأرسلتها إلى برجه في نيويورك. |
Çok aptalca bir şey yaptım. Bana ne isterseniz yapın. | Open Subtitles | ,لقد فعلت شيء شديد الغباء افعل ما تريد معي |
- Başıma daima dert açan bir şey yaptım. | Open Subtitles | فعلت شيء لطالما كنت أعلم أنه سيجلب لي المتاعب |
Bugün çok aptalca bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيء غبي حقا هذا اليوم |
Saldırıdan önce, hiç yapacağımı düşünmediğim bir şey yaptım. | Open Subtitles | ليلة الهجوم فعلت شيئا لم اظن انني قادر علي فعله |
Seni alamasın diye bugün bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئا لك اليوم لكي لا يتمكن من الحصول عليك |
Ben aptalca, aptalca bencilce bir şey yaptım. Beni hor görürsen, anlarım. | Open Subtitles | فعلت شيئا سخيفا سأتفهم الأمر إذا إحتقرتنى |
Seni kızdıracak bir şey yaptım diye düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أحذر أنا لا أستطيع التفكير الا أنني فعلت شيئاً لإغضابك |
İyi bir şey yaptım ve farkında değilsin. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئاً جيداً. أنت حتي لم تدركي ذلك. |
Biri kızın hakkında söylememesi gereken bir şey, söylemişti, ve ben de yapmamam gerek bir şey yaptım. | Open Subtitles | شخص ما قال شئ ما كان ينبغي أن لا يعرفوه، شئ ما عن ابنتي، وأنا فعلت شئ ما ما كان ينبغي أن أفعله. |
Bak, biliyorum, benimle yaşamanı imkansız hale getiren bir şey yaptım. | Open Subtitles | أنظري، أنا أعلم أنني فعلت أشياء تجعل من المستحيل عليك العيش معي |
Hâlâ kendimi affettirmeye çalıştığım için akla gelemeyecek bir şey yaptım. | Open Subtitles | وأنا لا زلت أحاول أن أرجع الى طبيعتي لقد فعلت ما لا يمكن تصوَره |
Yoksa ben mi onu buraya getirecek bir şey yaptım? | Open Subtitles | هل أنا من غيرِ قصدٍ فعلتُ شيئاً لكي تستدعيها؟ |
Yaptığıma asla inanamayacağım bir şey yaptım... | Open Subtitles | . قمت بأمر لا أستطيع أن أصدق حتى أننيقمتبه ... |
Oradayken... Bana verilen emirlerle pek çok kötü şey yaptım. | Open Subtitles | عندما كنتُ هناك، قمت بالكثير من الاعمال، تحت وطئة الآوامر |
Bir şey yaptım ve ortaya çıkmalı mıyım emin değilim. | Open Subtitles | لقد فعلت أمرا ما.. ولست واثقة أنه يجب أن أخرج |
Bir şey yaptım ve tavsiyene ihtiyacım var. | Open Subtitles | نوعا ما فعلت شيئًا وأحتاج نصيحتك، |
Birkaç yıl önce bilimde alışılmadık bir şey yaptım. | TED | ولكن بعد عدّة سنوات، قمت بشيء غير عادي في العلم. |
Geçen sene basketbol sahasında pek de gurur duymayacağım bir şey yaptım. | Open Subtitles | السنه الماضية فعلت اشياء على ملعب كرة السله أنا لست فخورا بها |
Birçok şey yaptım genç adam. Önem sıralarına göre hatırlamayı tercih ediyorum. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير , ايها الشاب , و اختار لان اتذكرهم باهميتهم |
Bunu hatırladım, çünkü ben de geçenlerde benzer bir şey yaptım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أُفكّرُ بذلك، ' يَجْعلُ أنا عَمِلتُ شيءاً المماثل مؤخراً. |