Zaten yeterince şey yaptın. Ama tüm bunlar benim suçum, Joy. | Open Subtitles | قمت بأمور منحرفة مع رجل مشرد فعلت ما يكفي حتى الآن |
Ben senin arkana gizlendim ve büyük bir kavga etmemize rağmen sen benim için güzel bir şey yaptın. | Open Subtitles | تسللت إلى كوخك من دون إعلامك و تشاجرنا شجارا كبيرا وبعدها فعلت شيء لطيفا من أجلي |
Bence çok kötü bir şey yaptın ve şimdi bunun bedelini hayatınla ödeyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك فعلت شيئاً سيئاً جداً وأنت الآن سوف تدفع حياتك من أجله |
Ona bir şey yaptın ki bağırıyor. | Open Subtitles | إذا كانت تصرخ .لا بد أن تكون قد فعلت شيئا لها |
Eğer sevmiyorsan, neden böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | لماذا تفعلين ذلك إن كنت توقفت عن حُبي؟ |
Neden böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | لماذا تودين أنّ تفعلين شيء كهذا؟ |
O şey senin yüzünden ortalıkta. Bence sen yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | تلك الآلة أصبحت في حوزتهم بسببك، أظنّك فعلت ما فيه الكفاية. |
Sana minnettar kalmamız için yeterince şey yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يكفي لجعلنا ممتنينا لك اكثر من آي وقت مضى |
Bu aile için yeteri kadar şey yaptın. Artık benim sıram. | Open Subtitles | فعلت ما يكفي لهذه العائلة وقد حان دوري الآن |
Yüklemeyi yavaşlatmak için bir şey yaptın, değil mi? | Open Subtitles | أنت فعلت شيء لإبطاء التحميل , ألست كذلك ؟ |
Kötü bir şey yaptın ama sanırım, belki suçun birazı bana aittir. | Open Subtitles | انت فعلت شيء مريع لكني اعتقد انه علي تلقي بعض اللوم |
Çok cesur bir şey yaptın, bence harika. | Open Subtitles | لا انك فعلت شيئاً عظيماً و انا اعتقد انه رائع |
Üzgün ve öfkelisin, çünkü aptalca bir şey yaptın ve ceza aldın. | Open Subtitles | قلت أنك حزين لأنك فعلت شيئاً أحمق و عوقبت بسببه |
Korkunç bir şey yaptın Matt, korkunç. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئا فظيعا يا ماثيو, شيئا فظيعا |
Niye böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | لم تفعلين ذلك ؟ |
Neden böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | لم عساك تفعلين شيء كهذا ؟ |
Niye böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | ولماذا فعلتِ ذلك ؟ |
Sen bu insanlar için büyük bir şey yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت أشياء عظيمة للناس في هذا المجتمع |
Sen, bir komşu olmana rağmen bizim için çok fazla şey yaptın. | Open Subtitles | فعلت الكثير من أجلنا على الرغم من أنك جارنا |
Ben de seni kahramanca bir şey yaptın sanırdım. | Open Subtitles | ! وأنا إعتقدت أنّك تفعل شيء بطولي |
Sakin, alt tarafı bir tane kötü şey yaptın. | Open Subtitles | أهدأي ، لقد فعلتِ شيئًا واحدًا شيئًا فقط |
Belki bunu bilmiyorsun ama bugün bir şey yaptın. | Open Subtitles | من الممكن عدم معرفتك بذلك ولكنك قمت بشيء اليوم |
Hayır, hayatlar tehlikedeydi. İyi bir şey yaptın. | Open Subtitles | لا , كان هناك حياة مهددة بالضياع لقد فعلتِ شيئاً جيداً |
Neden böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | لماذا بحق الجحيم فعلتِ هذا ؟ |
- Bunu gerektirecek bir şey yaptın mı Andre? | Open Subtitles | هل فعلت شيئًا يضعك قيد التحقيق يا (أندري)؟ |