| Frank, planın ne demek olduğunu bildiğini bile sanmıyorum. Pekala, bir şeyim daha var, bütün gece üzerinde çalıştım. | Open Subtitles | لدي شيء أخر كنت أعمل عليه كل الليل تعال |
| Lütfen, bekleyin! Başka bir şeyim daha var. | Open Subtitles | إنتظر، أرجُوك لدى شيء أخر. |
| Senin için bir şeyim daha var. | Open Subtitles | لدي شيء أخر لكِ. |
| RE: Bir dakika. Ekleyecek bir şeyim daha var. | TED | روجير إيبرت : لحظة لدي شيء أضيفه .. |
| Biz ayrıca Richard'ın tecrübesini de düşünüyorduk, yani -- (Kahkaha) bu şapkayı tasarladık çünkü biliyordum ki ben günün sonu olacaktım ve onunla başa çıkmam gerekecekti. Söyleyecek bir tek şeyim daha var. | TED | كنا أيضًا نفكر في تجربة ريتشارد، و لهذا -- (ضحك) --قمنا بتصميم هذه القبعة، لأني عرفت أني سأكون آخر متحدث في هذا اليوم ولهذا فكان علي أن أتعامل معه. لدي شيء واحد لأقوله. |
| Senin için bir şeyim daha var. | Open Subtitles | لدي شيء آخر لك, أيضاً |
| Hayır, çok önemli bir şeyim daha var. | Open Subtitles | لا، لدي شيء هام جداً |
| Senin için başka bir şeyim daha var. | Open Subtitles | أيضًا لدي شيء ما لك |