Çünkü statükoyu korumak moda endüstrisinin temsil ettiği şeyin tam tersi. | TED | وذلك لأن الإبقاء على الوضع الراهن هو عكس ما تمثله صناعة الأزياء. |
Hayır, bu genellikle yaptığım şeyin tam tersi. | Open Subtitles | رقم في الواقع، وهذا هو عكس ما أفعل عادة. |
Büyük bir risk bu ve insanların yapmamı söylediği şeyin tam tersi oluyor. | Open Subtitles | وهو تماما عكس ما قاله اي شخص آخر يجب ان افعله حالا |
Peki sana söyleyeyim, bu benim tatmin edici bir karşılaşma olarak tanımladığım şeyin tam tersi. | Open Subtitles | حسناً أقول لكم، هذا عكس ما أود أن أسميه اللقاء المرضي |
Peki sana söyleyeyim, bu benim tatmin edici bir karşılaşma olarak tanımladığım şeyin tam tersi. | Open Subtitles | حسناً أقول لكم، هذا عكس ما أود أن أسميه اللقاء المرضي |
Ama bu benden istediğin şeyin tam tersi. | Open Subtitles | ولكن هذا عكس ما طلبت مني أن أفعل |
Bu ise yapmaya çalıştığım şeyin tam tersi. | Open Subtitles | هذا عكس ما أحاول القيام به هنا |
- Bir şekilde ölmeyi planlamıştı, ve sonra istediği şeyin tam tersi olmuş. | Open Subtitles | - حسنا، انها تعتزم على الموت اتجاه واحد، ثم ما حدث كان عكس ما أرادت. |
Bu yapmaya çalıştığım şeyin tam tersi olur. | Open Subtitles | هذا عكس ما قصدته |
Bu istediğimiz şeyin tam tersi. | Open Subtitles | هذا عكس ما أردنا |
Babanın istediği şeyin tam tersi. | Open Subtitles | عكس ما كان والدك يريده. |
Yapmaya çalıştığımız şeyin tam tersi oldu bu. | Open Subtitles | إنه .. عكس ما نفعله هنا |