Bunun hakkında bir şeyler yapabilirsin, artık çocuk değilsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك أن تفعل شيئاً حيال ذلك فأنت لم تعد طفلاً بعد الآن |
Hey, sen. Sen bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | هيا ، يمكنك أن تفعل شيئاً |
Belki Anita Gibbs'in, Rachel'dan uzak durması için bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | ظننت انه ربما عليك فعل شيء بخصوص (انيتا جيبس) لتتراجع عن (رايتشيل) |
Belki Anita Gibbs'in, Rachel'dan uzak durması için bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | ظننت انه ربما عليك فعل شيء بخصوص (انيتا جيبس) لتتراجع عن (رايتشيل) |
Tüm gün futbol izleyeceğim, yanımda oturup bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | حسنا.. أنا سأشاهد الكرة طوال اليوم لكن مرحبا بك في فعل شيء ما هناك |
Kitap okuyorum ama şurada oturup bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | حسنا.. أنا أقرأ لكن.. أنت مُرحب بك في فعل شيء ما هناك تماما |
Crews, departmanın ve kendin için iyi bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | بامكانك فعل شي جيد لـ (كروز) و للقسم و لنفسك ايضاَ |
Crews, departmanın ve kendin için iyi bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | بامكانك فعل شي جيد لـ (كروز) و للقسم و لنفسك ايضاَ |
Ne olmuş? İçeride de bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | فليكن, لا زلت تستطيع القيام بالكثير من الداخل |
Ne olmuş? İçeride de bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | لا زلت تستطيع القيام بالكثير من الداخل |
Abe. Bir şeyler yapabilirsin. Haydi dostum, benimle dalga geçme. | Open Subtitles | (آيب)، يمكنك أن تفعل شيئاً هنا بربّك يا رجل، لا تخذلني |