ويكيبيديا

    "şeyler yapmaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فعل شيء
        
    • فعل أشياء
        
    • القيام بأشياء
        
    • القيام بشيء
        
    • بفعل أشياء
        
    • بفعل الأمور
        
    • القيام بأمور
        
    • فعل الأشياء
        
    • لفعل أشياء
        
    • بناء شيء
        
    • فعل أمور
        
    • أن يفعل شيئاً
        
    • أن تقوم بشيء
        
    • أصنع أشياء
        
    • افعل اشياء
        
    Bilmiyorum, ama... sanki bir şeyler yapmaya karar vermiş gibiydi. Open Subtitles لا أعرف ولكن لقد بدا وأنه ينوي فعل شيء ما
    Bu üç şey ise tamamen bize kalmıştır, ve bir şeyler yapmaya karar verirsek tüm dünyamızı değiştirebilir. TED أما هذه الأشياء الثلاثة، فهي تتعلق بنا بالكامل. ويمكنها أن تغير عالمنا برمّته لو أردنا فعل شيء حيال ذلك.
    Kilisede pantolon giymek ve erkeklerin toplantılarına gitmek gibi göz ardı edilemez şeyler yapmaya çalıştık. TED حاولنا فعل أشياء لايمكن تجاهلها، مثل ارتداء السراويل في الكنيسة ومحاولة حضور الاجتماعات المحصورة على الرجال.
    Ortaklarının gücünü şirketlerle masaya oturmak, onlarla daha yakın ilişkiler kurmak ve onları daha iyi şeyler yapmaya özendirmek için kullanmak isterler. TED يريدون أن يستخدموا قوة أسهمهم ليجلسوا مع الشركات، ويتشاركوا معهم، ويشجعوهم على القيام بأشياء أفضل.
    Bir şeyler yapmaya mecbur hissettim, bu yüzden gidip kocayla yüzleştim. TED لقد شعرت بضرورة القيام بشيء لذلك توجهت إلى هناك وواجهت زوجها.
    Brezilya devlet başkani Lula' nın yaptıkları gibi şeyler yapmaya başlamalıyız. TED نحتاج لأن نبدأ بفعل أشياء مثل لولا، رئيس البرازيل.
    Hayır, dışarı çıkalım istedim çünkü bence bir şeyler yapmaya tekrardan başlama vaktimiz geldi. Open Subtitles لا، فقد أردتُ أن أتأنّق وأخرج لأنِّي أظن أن الوقت قد حان لنبدأ بفعل الأمور مجددًا
    Sizi incitti, korkunç şeyler yapmaya zorladı. Open Subtitles لقد آذاك و اجبرك على القيام بأمور فظيعة
    Ve Aubrey de Grey ile Godspeed 'e şans diliyorum, ve onlar gibi diğer insanlara, en kısa zamanda bu konuda bir şeyler yapmaya çalışmak için TED وأتمنّى التوفيق لأوبري دي غراي والأشخاص أمثاله في محاولة فعل شيء حيال هذ الأمر في أسرع وقت
    O zaman afedersin, Cosmo okuyup bir şeyler yapmaya çalıştığım için. Open Subtitles إعذرني على القراءة يا عبقري ومحاولة فعل شيء
    Daha doğrusu kendim için bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Hayatımda ilk defa. Open Subtitles أو بالأحرى لأول مرة في حياتي أحاول فعل شيء من أجلي
    Geri kalan her şeyi de kaybetmemek için, bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول فعل شيء لكي لا أخسر كل شيء,أيضاً
    İnsanlar, istekleri dışında şeyler yapmaya zorlanıyordu. Open Subtitles من حيث إجبار الناس على فعل أشياء رغمًا عن إرادتهم
    O yüzden para kazanmak için acayip üşütük şeyler yapmaya başladık. Open Subtitles لذلك انتهينا إلى فعل أشياء مخبولة فقط لنجني المال
    Dünyadaki fiziği düşünerek, maddeleri bilgisayarlar olarak, bu tarz şeyler yapmaya başlayabilirsiniz. TED فقط بالتفكير في فيزياء العالم، المواد كحواسيب، يمكنكم البدء في القيام بأشياء كهذه.
    Artık ev işlerine yardım edeceksin ve birlikte bir şeyler yapmaya başlayacağız. Open Subtitles سيكون عليك أن تبدأ في مساعدتي في شؤون المنزل وسيكون علينا القيام بأشياء معا
    Bu durumdan sıkılan Muungano adında bir yerel gecekondu sakinleri federasyonu, bir şeyler yapmaya karar verdi. TED بعد أن ضاق ذرعاً من مثل تلك المواقف، قرر اتحاد محلي للسكان بالعشوائيات يُدعى مانجونا القيام بشيء في هذا الشأن.
    Telefonu hemen ona ver yoksa pişman olacağın şeyler yapmaya başlarım. Open Subtitles عليك أن تعطيه الهاتف الأن و إلا سأبدأ بفعل أشياء تندم عليها
    Kadınları bir şeyler yapmaya ikna edebilen biri olsaydım 20'li yaşlarımın çoğunu banyoda geçirmezdim. Open Subtitles هيا، إن كنت نافعا بإقناع النساء بفعل الأمور لما كنت امضيت معظم العشرينيات من عمري بالحمام
    Bilfiil bir şeyler yapmaya çalışıyorum Diana. Open Subtitles إنني أحاول القيام بأمور فعّالة
    Hiç bu kadar insan benim için bir şeyler yapmaya kalkmamıştı. Open Subtitles كاي من فضلك.. أنا لم أحظ يوما بالكثير من الناس يحاولون فعل الأشياء لي
    Beni ağza alınmayacak şeyler yapmaya zorluyorlar. Open Subtitles يدفعونني لفعل أشياء يبرأ اللسان عن ذكرها.
    Ama 1973’te son Saturn V Skylab uzay istasyonunu açmak için kullanıldı. Ay’a iniş yaptıktan sonra Mars’a devam etmek yerine, mekik dediğimiz şeyler yapmaya karar verdik. TED لكن استخدم آخر صاروخ ساترن 5 في 1973 لدفع محطة المختبر الفضائي إلى موقعها. ثم قررنا بناء شيء جديد سميناه المكوك بدلا من الاستمرار باتجاه المريخ بعد هبوطنا على القمر.
    Ama birbirimize korkunç şeyler yapmaya devam edemeyiz. Open Subtitles لكن لا يمكننا مواصلة فعل أمور مروعة ببعضنا البعض
    Ama evde benim için işler daha kötüye gittiğinde bir şeyler yapmaya karar verdi. Open Subtitles لكن عندما بدأت الأمور تسوء في منزلي هو قرر أن يفعل شيئاً
    Yıldönümümüz için her zaman bir şeyler yapmaya çabalıyorsun. Open Subtitles أنت دائماً تحاول أن تقوم بشيء لطيف في عيد زواجنا
    Ivır zıvır yaparım. Protesto için özgün bir şeyler yapmaya başladım, ruhsal bir savaşta silah olabilecek şeyler, insanlara ses olabilecek şeyler ve önlerindeki yol için onları güçlendirecek şeyler. TED بدأت حينها أصنع أشياء خصيصًا للاحتجاجات، أشياء ترقى لكونها أسلحة في حربٍ روحية، أشياء ستعطي الناس صوتًا ومن شأنها أن تحصّنهم في الخطوات القادمة.
    Bir şeyler yapmaya çalışıyorum küçük şeyler, ne olursa. Open Subtitles احاول ان افعل اشياء اشياء صغيرة , اي شيء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد