Yapabileceğin şeyleri yapmayı öğrenmeni izledim. | Open Subtitles | رأيتك تتعلم فعل الأشياء التي يمكنك فعلها |
Anlaşılan tokat yemene neden olacak şeyleri yapmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | حسنٌ, ذلك يعني بأن تتوقف عن فعل الأشياء التي تجبر الآخرين على صفعك |
Bazı şeyleri yapmayı büyüyünce öğrenirsin. | Open Subtitles | سوف تتعلمين فعل الأشياء حين لا تكونين طفلة رضيعة |
Bu, insanları bazı şeyleri yapmayı ya da yapmamayı zorunlu kılmak için kanun ve bürokrasi kullanımıdır. | TED | هذا هو استخدام القانون والروتين لتجبر الناس على فعل أو عدم فعل أشياء معينة. |
Hadi ama, böyle erkeksi şeyleri yapmayı bilen birini tanıyoruzdur. | Open Subtitles | بربكم، لابد أننا نعرف شخصٌ ما يمكنه فعل أشياء رجولية مثل هذه |
Yapabileceğin şeyleri yapmayı öğrenmeni izledim. | Open Subtitles | شاهدتك وأنت تتعلم فعل الأشياء التي بإستطاعتك فعلها. |
Böylece bilgisayarların, öğrenebildiğini ve bazen bizim yapmayı bilmediğimiz şeyleri yapmayı öğrenebildiklerini veya bizden bunları bizden daha iyi yapabileceklerini görüyoruz. | TED | لذلك نعلم الأن أن الكمبيوتر يستطيع التعلم وأن الكمبيوتر يستطيع أن يتعلم كيفية فعل أشياء لا نعرف أحياناً كيف نفعلها بأنفسنا أو قد يفعلموها أفضل مننا. |