Bence spor, şiddet ve çekişmeyi yüceltiyor, ve bu pisikolojik olarak çok sağlıksız. | Open Subtitles | أعتقد أن الرياضة تُمجد العنف و المنافسة ولا أعتقد أن هذا جيد نفسياً |
İnsanlıktan uzak zorbalık, şiddet ve cinayet dolu bir yaşamı vardı. | Open Subtitles | والتي كانت حياته مليئه بالوحشيه و العنف و القتل |
150 yıllık acı şiddet ve korku bu duvarların içine sinmiş. | Open Subtitles | مائة وخمسون عاماً من الآلم والعنف والخوف حصلت بين هذه الجدران |
Her biri çığlık, şiddet ve ümitsizlik içeriyor. Yani bana biraz boşluk bıraksanız? | Open Subtitles | كل واحدةٍ منها تصرخ من الألم والعنف واليأس فماذا عن منحني راحة صغيرة؟ |
Hükümetin cevabı ise silahsız ve savunmasız halka şiddet ve silahlı saldırı. | Open Subtitles | رد الحكومة هو العنف يهاجمون بالأسلحة أمام شعب أعزل |
Onun kırmızı yorgan, kötü öfke ve şiddet ve her şeyin rengi. | Open Subtitles | غطاؤها الأحمر ، لون الغضب و العنف و كل الأشياء السيئة |
şiddet ve alkollü araç kullanma suçlamanız yüzünden işler çirkinleşebilir. | Open Subtitles | بتهمة العنف و القسر يمكن لذلك أن يصبح سيئاً |
Annesinin kendisini yetiştirme biçimini zihninde şiddet ve seksle eşleştiriyor. | Open Subtitles | محتمل انه يدمج بين رعايتها مع العنف و الجنس فى عقله |
Çünkü, şiddet ve nefretin olduğu bir evde büyüdüm. | Open Subtitles | لاني ترعرت في اسره معتاده على العنف و الكراهية. |
Hepsi tüm olanları şiddet... ve tehditlere bağlıyordu. | Open Subtitles | .. ويوضحون لي كل تلك الارتباطات والحوادث من العنف و التهديدات |
Devlet baba şiddet ve güçle organize edilmiştir, başka bir şeyle değil. | Open Subtitles | الدولة هي من تنظّم العنف و القوة ولا أكثر مِن ذلك |
büyük ulusların küçük ulusların topraklarını aldığından şiddet ve vahşet kullanıldığından söz edecekler. | Open Subtitles | هم فقط سَيَقُولونَ بأنّ الأممِ الكبيرةِ إستعمرت اراضي الأممِ الأصغرِ، استعملت القوة والعنف. |
Otoriter rejimlerin istikrar ve güvenlik anlayışı terorizm, şiddet ve yıkım dışında hiç bir şey yaratamaz. | TED | إن أمن واستقرار الأنظمة المستبدة لا يوجد سوى الإرھاب والعنف والدمار. |
Genellikle dünyanın her yerinde insanların en büyük endişesi iş, şiddet ve sağlık. | TED | المشاكل الثلاثة الكبرى للناس حول العالم هي في العادة الوظائف والعنف والصحة. |
Ayrıca, oyunlardaki şiddet ve çocuklar arasındaki ilişki hakkında da konuşmak gerektiği doğru. | TED | ولكن لابد لنا أن نتحدث عن العلاقة بين الأطفال والعنف في الألعاب. |
# Filmlerdeki şiddet ve televizyondaki cinsellik # | Open Subtitles | ♪ هو العنف في الأفلام و الجنس في التلفاز ♪ |
# Filmlerdeki şiddet ve televizyondaki cinsellik # | Open Subtitles | ♪ هو العنف في الأفلام و الجنس في التلفاز ♪ |
Eğer bir siyasi partiye veya sosyal bir kulübe üyeyseniz, din olarak sıkı sıkıya bağlı olduğunuz şeyler, bağnazlık, kadın düşmanlğı, homofobi, şiddet ve düpedüz cahillik ise, karşı çıkmaktan vazgeçin. | Open Subtitles | إذا كنت تنتمى الى حزب سياسى أو ناد إجتماعى مُكبّل بالتعصب الأعمى, وكراهية النساء والخوف المرضى من الشذوذ الجنسى, والعُنف |
şiddet ve cinsel sapkınlık konularında uzmanımdır. Senin durumun da ilginçti. | Open Subtitles | عوطف كاذبة و ممارسة جنس بالإكراه لقد كانت حالتكم ممتعة |
# Filmlerdeki şiddet ve televizyondaki cinsellik # | Open Subtitles | ♪ ھُوَ العُنْفُ فِي الأًفْلاَمِ وَالجِنْسُ فِي التِلْفَاز ♪ |
şiddet ve suçun olmasının nedenlerinden biri de siyasal yozlaşma ve vatandaşları koruyacak merkezi hükûmetlerin eksikliğidir. | TED | كما أن أحد الأسباب في وجود العنف والجريمة هناك هو الفساد السياسي وتقصير الحكومات المركزية في حماية مواطنيها، |
Masseria, şiddet ve tehditle yönetir. | Open Subtitles | من مبادئ ( مازاريا ) العنف والترهيب |