ويكيبيديا

    "şiddetli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عنيفة
        
    • عنيف
        
    • حاد
        
    • العنف
        
    • العنيفة
        
    • شديدة
        
    • حادة
        
    • عنف
        
    • العنيف
        
    • قوية
        
    • عنفاً
        
    • هائل
        
    • عُنفٍ
        
    • عنيفاً
        
    • حادّ
        
    Bu uzun süreli kuşatma, Christophe’un şiddetli bir devrimle ilk karşılaşmasıdır. TED كان حصار المدينة الممتد هو أول مواجهة لكريستوف مع ثورة عنيفة.
    Düğünü basıp hafif sarhoş oluyorsunuz, işler şiddetli bir hal alıyor. Open Subtitles لذا أقتحمت الزفاف، وأصبحت سكران قليلاً. لكن الأمور أخذت منعطف عنيف.
    Oğlunuzu hastaneye götürmüşsünüz ve orada şiddetli dehidratasyon tedavisi görmüş. Open Subtitles أخذت إبنك إلى المستشفى حيث تم علاجه من جفافٍ حاد
    Ama gerçekte, Güneş'in tüm şiddetli infilaklarına güç veren manyetizmadır. Open Subtitles لكن فى الحقيقة ما يُحدِث كل هذا العنف هو المغنـاطيسيـة
    Bazıları şiddetli epilepsi krizlerinin sonucu bazılarını da kendi kendine yapmış. Open Subtitles بعضها كان بسبب نوبات الصرع العنيفة والبعض الآخر هي سببيتها لنفسها
    Sıtma ilerleyen aşamalarında, yerel olarak "degedege" diye bilinen şiddetli ataklara neden oldu. TED في مراحلها الأخيرة اقترنت إصابات الملاريا بنوبات شديدة معروفة محليًا بـ دجي دجي؟
    Bir çocuk doktoru olarak görmek zorunda olduğum ilk hastalardan biri Sol'dü, şiddetli solunum yolu enfeksiyonu sebebi ile başvurmuş bir aylık güzel bir bebek. TED كانت سول من أوائل المرضى اللذين أشرفت عليهم كطبيبة أطفال، وهي رضيعة جميلة عمرها شهر واحد دخلت المستشفى وهي تعاني من أعراض عدوى تنفسية حادة.
    Bir şeyle suçla, yeter ki şiddetli olsun. Open Subtitles توجه الى قضية اغتصاب اخرى. اي جريمة مادام هنالك عنف
    Bu çok güzel, ama şiddetli, rekabetçi davranışları ödüllendirmen yanlış. Open Subtitles هذا لطف منك، لكنك مخطئ لمكافئتي على السلوك التنافسي العنيف
    bölgede yer yer yıldırım düşmeleri ve şiddetli rüzgâr fırtınaları çıkması bekleniyor. Open Subtitles لذلك من المتوقع عواصف رعدية عنيفة و قاسية ربما ستحدث بعد قليل
    Ve ardından gelen hayal kırıklığı, şiddetli olaylara neden olabilir. Open Subtitles والإحباط الذي يلي ذلك قد يؤدي إلى ردود فعل عنيفة
    Araç ilerlerken, şiddetli rüzgar hızları ve büyük ölçekte artan basınç kaydetti. Open Subtitles في الطريق لاسفل ,سجلت سرعات رياح عنيفة وضغط متزايد علي نحو واسع
    Durgun ve hareketsiz görünüşüne rağmen burası enerji tarafından şiddetli bir biçimde şekillendirildi. Open Subtitles بالرّغم من نعاسها، ومظهرها الواهن، هذا المشهد قد تحول بشكل عنيف بواسطة الطاقة.
    Yani şiddetli hükümet karşıtı görüşleri olan tarikat liderinin 50 gayrimeşru çocuğundan biri. Open Subtitles خمسين طفلا غير شرعي يتملكهم زعيم الطائفة الذي كان عنيف الأراء المعادية للحكومة
    Unutma, ortağınla buraya geldiğinde ortağın şiddetli derece soğuk almış durumdaydı. Open Subtitles الأن تذكر، إن شريك غادر لكونه يعاني من ألم رأس حاد.
    Hasta 33 haftalık hamile ve şiddetli sırt ağrısından şikayetçi. Open Subtitles مريضة حامل بـ 33 أسبوعاً تشتكي ألم حاد في الظهر
    Gerilla kuvvetlerinin, hükümet için ayrılan güvenli bölgenin yakınlarındaki topraklar için savaştığı sırada, bölgenin karşısında şiddetli isyan başladığı bildirildi. Open Subtitles تم التبليغ عن تفشي العنف في شتى أنحاء المنطقة حيث تتقاتل العصابات للسيطرة على الأراضي التي تقع خارج المناطق المؤمنة
    Böylesine şiddetli suçları işlemek bir kadın için olağandışı değil mi? Open Subtitles أليس هذا غير عادي لإمرأة ترتكبْ العديد من الجرائم العنيفة ؟
    Güncel hava tahminine göre şiddetli bir hava koşulu görünmüyor. Open Subtitles التوقعات الحالية لا تشير لوجود أيّ أنماط أحوال جوية شديدة
    Çalıştığım çocukların çoğu oldukça şiddetli travmalara maruz kalmışlardı ve bu durumun altında başka şeyler olabileceğini hissediyordum. TED أغلب الأطفال الذين عاينتهم عاشوا تجارب صدمات حادة التي تجعلك تحس أن شيئا آخر يجري
    Terörist girişimler, şiddetli politik tiyatrolar en başından beri bu ülkede sosyal muhalefetin bir parçası oldular. Open Subtitles أعمال إرهابية عنف سياسي إنها جزء من مجتمعنا منذ نشأته ولكن لماذا؟
    ve ikisi arasında da çok büyük farklar bulunmuyor. şiddetli cihad düşüncesi dünyanın her yerinde bulunuyor: TED و بالتالي هناك الآن كثير من الاختلافات الجهاد العنيف في كل أنحاء العالم.
    Ve çok fazla başka kapımız olmadığından bu kapıdan çıkan sıcaklık bazen çok güçlü, aktif ve hatta şiddetli olabiliyor. TED ولكن لأن ليس لديك فرص أخرى كثيرة ، فالحرارة التي تخرج من هذا الافتتاح في بعض الأحيان قوية للغاية ، نشطة وحتى عنيفة.
    istismara uğradım ki bu ilk değildi en şiddetli olanıydı. TED لم تكن أول مرة، لكنها كانت الأكثر عنفاً
    Bin yıllık bir vadede bu, bizim San Andreas gibi aktif fay hatlarında ne zaman şiddetli bir deprem olacağına dair tahminler yapmamamızı sağlar. TED على مدار آلاف السنين، هذا يسمح لنا بعمل تنبوءات حول تصدعات نشطة للغاية، مثل سان أندرياس، المتأخرة عن زلزال هائل.
    Örneğin, normal insanların işlediği şiddetli suçları görür. Open Subtitles جرائم عُنفٍ يتورّط فيها أناس عاديين.
    Sebepsiz ve şiddetli bir saldırıydı ancak bu bahane değil... Open Subtitles كان ذلك هجوماً عنيفاً غير مبرّر لكنّ ذلك ليس عذراً
    Kaçırıldıktan 48 saat sonra şiddetli tahrip görmüş şekilde bırakılıyorlar. Open Subtitles يختطفون ويطلق سراحهم بعد 48 ساعة مع انحلال داخلي حادّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد