Adam bir bilgisayar dehası. Laptopunu, şifrelenmemiş bilgiyle kolayca bulmamız için bırakıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل عبقري حاسوب، يترك لنا حاسوبهُ المحمول لنجدهُ مع معلومات مشفرة بشكل بسيط |
Sunucuda şifrelenmemiş bir içerik yok. | Open Subtitles | البيانات الغير مشفرة لا تتواجد أبداً على الخوادم |
- şifrelenmemiş bile! | Open Subtitles | - إنها ليست مشفرة حتى |
Sıklık ve ses özellikleri, şifrelenmemiş sesiyle karşılaştırıldığında, onun sesiyle tam olarak uyuşuyor. | Open Subtitles | التردد والأنماط الصوتية متطابقة بالضبط عندما تُقارن بتسجيل غير مشفر لصوتها |
Binbaşı'nın siber-zihin bağlantısı şimdi aktif ve şifrelenmemiş. | Open Subtitles | ! اتصال دماغيّ بـ(ميجور) مفعّل وغير مشفر |
Ve şifrelenmemiş | Open Subtitles | وغير مشفرة |