| Evet ama hep birlikte olduğun kadınların sana uymadıklarından şikayet ediyorsun | Open Subtitles | أجل, لكنك كنت تشكو من ان النساء اللاتي يخرجن معك لا يشبعونك |
| Büyürken akıllı bir rol modelin olmadığı için sürekli şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | كنت تشكو دائمًا بأنه لم يكن لك دور المُربي الذكي الذي يحتذى به أبدًا، |
| Sürekli bana beni, benimle ilgili her şeyi bütün gün, her gün şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تشتكين إليّ عني وحولي طوال اليوم وكل يوم |
| Şimdi şikayet ediyorsun. Şikayet etmeyi askıya almışsın. | Open Subtitles | أنتِ تشتكين الآن فقط قُمتِ بتأجيل الشكوى |
| Bu herhangi bir dükkanda 900 Pound ve sen 200 için şikayet ediyorsun? | Open Subtitles | هذه تكلفتها 900 جنيه فى أى متجر , هذا ان كنت محظوظا ووجدتها وأنت تتذمر من أجل 200 جنيه ؟ |
| Sonra da dilinin yanmasından şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | و عندها أنتَ تشتكي طول اليوم أن لسانكَ محروق |
| Neden şikayet ediyorsun ki? | Open Subtitles | انا لا اعلم لماذا تشتكى لى عن هذا ؟ |
| Yaşlanmış olman benim suçum değil. Neden şikayet ediyorsun? | Open Subtitles | ،ليس ذنبي أنكِ صرت كبيرة في السن ماذا ينقصك كي تتذمرين منه؟ |
| Niye şikayet ediyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تشكو منه أنت . لديك زوجة صالحة . |
| Düşünmediğin ve seviştiğin zamanların dışında hep şikayet ediyorsun | Open Subtitles | دائمًا تشكو . باستثناء عندما نحن نمارس الجنس . ثمّ أنت لا تقول شيء . |
| İlk önce kumsalın ne kadar kumlu olduğundan şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | بدايةً تشكو من كثرة الرمال على الشاطئ |
| - O halde niye şikayet ediyorsun? | Open Subtitles | فمما تشكو إذا ؟ |
| Güzel şeylerden söz edeceğine soğuktan şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | بدل التحية الدافئة تشتكين لي من البرد؟ |
| Her zaman şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | أنتي دائماً تشتكين |
| - Niye şikayet ediyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تشتكين بشأنه؟ |
| Amına koyayım Moody, hala niye şikayet ediyorsun ki? | Open Subtitles | وضعت المسيح على الصليب, يا مودي ما الذي تتذمر بشأنه؟ |
| Başka insanlarla buluşmamız konusunda sürekli şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | إنك دائماً ما تتذمر بشأن عدم رؤيتنا لأشخاص جدد |
| Seni koruduğumda şikayet ediyorsun, Kazanova gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | تتذمر عندما أحميك من جعلك تبدوا كعاشق. |
| Ne zamandan beri yemeklerin yanında olmaktan şikayet ediyorsun? | Open Subtitles | منذ متى تشتكي من تواجدك بالقرب من الطعام؟ |
| Sonra şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | عندها أصبحتِ تشتكي |
| Ringa balığı! - Hep şikayet ediyorsun! Eğer bu ülkeyi sevmediysen İsveç'e geri dön! | Open Subtitles | اللعنة عليك دائما تشتكي ارجعللسويد... |
| Ne diye şikayet ediyorsun Jack? | Open Subtitles | ما الذى تشتكى لإجلة ؟ |
| Müziğinin piyasa çıkarılması konusundaki yavaşlıktan şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تتذمرين من تلكئي في نشر موسيقاكِ. |
| Cana yakın olduğumda şikayet ediyorsun ya cana yakın olmadığımda? | Open Subtitles | تتذمّر حين أكون ودودة؟ وحين أكون لست كذلك؟ |